Kanser Hayatınızı Söndürmeden Siz Sigarayı Söndürün!
Akciğer kanseri, akciğer dokularındaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanserdir. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ den Prof. Dr. Ümmügül Üyetürk, akciğer kanseri hakkında merak edilenleri sizler için anlattı.
Akciğer kanserinin nedenleri arasında, sigara 1.’likte!
En önemli nedeni uzun süreli olarak sigaraya (tütün dumanına) maruz kalmaktır. Ancak genetik faktörler, radon gazı, asbest ve hava kirliliğine maruz kalma gibi faktörler de bu hastalığın oluşumundan sorumlu tutulmaktadır.
Hastalığın %85-90’ından sigara kullanımı sorumludur. Kanser gelişme riski sigaraya başlama yaşı, içilen sigara miktarı, sigara içme süresi ile ilişkilidir. Sigara içenlerde akciğer kanserine yakalanma riski hiç içmeyenlere göre 20-40 kat daha fazladır. Sigaranın bırakılmasıyla ilk günlerden itibaren zararlı etkiler azalmaya başlamaktadır. Ancak sigaranın bırakılmasından 15-25 yıl sonra bile akciğer kanserine yakalanma riski içmeyenlere göre 5-6 kat yüksektir.
Radon gazına dikkat!
Akciğer kanseri büyük oranda tütün ürünleri tüketimi ile ilişkilendirilmiş olsa da çevresel ve mesleki risk faktörleriyle birlikte genetik faktörler de hastalığın ortaya çıkmasında rol oynamaktadır. Renksiz, kokusuz ve radyoaktif özellikte bir gaz olan radon gazı, akciğer kanserine neden olan sigaradan sonraki en önemli risk faktördür. Bunun yanı sıra asbest minerali ile temasa maruz kalanlarda akciğer kanseri riski 6 kata kadar artış gösterebilmektedir. Soy geçmişinde akciğer kanseri bulunan kişilerde hastalığın görülme olasılığı 2 kat daha fazladır.
Sigara kullananalar, öksürük kanserin habercisi olabilir!
Akciğer kanserinin en sık görülen belirtileri nefes darlığı, öksürük, bel /sırt ağrısı ve kilo kaybıdır. Hastalığın başlangıç evresinde ortaya çıkan belirti ve bulgular çoğunlukla fark edilememekte, sigara içen kişilerde de sıklıkla görülen öksürük gibi belirtiler önemsenmemektedir. Bu nedenle akciğer kanseri tanısı gecikebilmektedir.
Kesin tanı için biyopsi şart!
Kesin tanı, biyopsi ile konulmaktadır. Biyopsi işlemi genelde bronkoskopi ile göğüs hastalıkları tarafından veya bilgisayarlı tomografi destekli olarak girişimsel radyoloji tarafından yapılmaktadır.
Kanserin histolojik alt tipi, kanserin evresi ve hastanın genel performans durumu tedavi ve prognozu belirleyen faktörlerdendir. Akciğer kanserinin birçok histolojik alt tipi olmasına rağmen, klinikte genellikle küçük hücreli ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri olmak üzere iki grupta incelenir. Küçük hücreli akciğer kanseri tedavisinde kemoterapi, immunoterapi ve radyoterapi tercih edilirken, küçük hücreli dışı kanser tedavisinde mümkünse ilk tercih cerrahidir. Buna radyoterapi, kemoterapi, immunoterapi ve hedefe yönelik ilaçlar eklenmektedir.
Erken tanı için bilinçli olmak önemli!
Akciğer kanseri farkındalığı için bu hastalık hakkında bilgi sahibi olmak, erken dönemde ortaya çıkan bulguları fark edebilmek ve önemsemek, risk faktörlerinin varlığında düzenli olarak tarama programlarına başvurmak oldukça önemlidir. Ancak en önemlisi sigaraya başlamamak, başlanmış ise en kısa sürede bırakmaktır. Kanser hayatınızı söndürmeden siz sigarayı söndürün!
Benzer Yazılar
Ailecek yapılan piknik ve gezilerin vazgeçilmezi olan mangalın insan sağlığına pek bilinmeyen bir zararı var!
Son zamanlarda cevabını bilemediğimiz sorularla belirsizlikler içerisindeyiz. ‘’Kazandığım para ile geçimimi sağlayabilecek miyim? İhtiyaçlarımı rahatlıkla karşılayabilecek miyim?’’ gibi cevabını aradığımız belirsiz düşüncelere yoğun bir şekilde maruz kalmaktayız. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Uzmanı Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, ekonomik kaygı hakkında açıklamalarda bulundu.
Herkes yüzünün güzel olmasını ister. Yüz şekli ise güzellik ve çekiciliğin
En bilinen ismi ile deviasyon; burun orta duvarının orta hattan kayması neticesinde yapmış olduğu burun tıkanıklığı durumudur.
Uyuz Salgını: Sebebi Hayvanlar Değil, Alışveriş!
Günümüzde ne yazık ki toplumda birçok birey doğrudan ya da dolaylı olarak şiddete maruz kalmaktadır. Pandemi nedeniyle güvenli alan olarak gördüğümüz evlerimiz şiddete maruz kalan çocuklar ve kadınlar açısından ne yazık ki virüsün kendisinden daha büyük tehlike barındırmaktadır. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikoloji Uzmanı Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, açıklamalarda bulundu.
Kas güçsüzlüğü kas hastalıklarının belirtileri içinde en yaygın olanıdır.
Üniversite Sınavına Girecek Öğrencilere Beslenme Tavsiyeleri!