Yumurta Dondurma İşlemi Yaşı İlerleyen Kadınların Stresini Azaltıyor
Yumurta dondurmak isteyen kadınların sayısı giderek artıyor!
Günümüzde pek çok kadın kariyer ve eğitim planları nedeniyle anne olmayı erteliyor. Bu ise ilerleyen yaşlarda yumurta rezervinin azalmasına neden oluyor. Ama yeni dönem tedavi uygulamalarından biri olan yumurta dondurma uygulaması ile üreme potansiyeli kontrol altına alınabiliyor.
Bu şekilde dondurulan yumurtalar istenildiği an çözülebiliyor ve %85’i canlılıklarını muhafaza etmeye devam ediyor. Tedavi sonucunda elde edilen hamileliklerin ise normal gebe kalma sürecinden hiçbir farkı bulunmuyor.
35 yaştan sonra yumurta sayısı azalıyor!
Doğurganlık özelliklerinin kontrol altına alınması ve korunması için başvuran kadınların birçoğu 35 yaşının üzerindedir; fakat bu durum için 35 yaş öncesinde başvurmak ve yumurtaları dondurmak çok daha iyi sonuçlar verecektir. Yani; dondurma işlemi ne kadar erken yaşta tercih edilirse başarı oranı da o kadar fazla olacaktır. Bunun nedeni; yaşın ilerlemesiyle yumurtanın doğru orantılı olarak azalmasıdır.
Kimler yumurta dondurmayı tercih edebilir?
Kadınlardan alınan yumurtaların vitrifikasyon ile dondurulur. İleride hamile kalmak ve böylelikle aile planlamasını korumak isteyenler, özellikle de çalışan kadınlar için oldukça sık tercih edilir.
Bir başka grupta ise kemoterapi veya radyoterapi tedavisi alacak hastalar bulunur. Görecekleri tedavi, yumurtaları yok edebileceği için bu yöntemden kendileri de faydanabilmektedirler.
Dondurma işlemi, yaşı ilerleyen kadınların stresini azaltıyor!
Yaşın ilerlemesi, doğurganlık kaybı için en önemli faktördür. Henüz evlenmemiş olan kadınlar, kariyer ve eğitim planlamaları gereği gebe olmayı geciktirmek durumunda olan kadınlar bu grubun içerisine girmektedirler. Bu grup içerisinde bulunan kadınlar strese girebilir ve üçüncü kişilere bağlı olarak kendilerini baskı altında hissedebilirler. Yapılacak yumurta dondurma işlemi ile kadınlarda bir nebze olsun rahatlama sağlanacaktır.
En az 8-10 döllenebilir yumurta dondurulmalı
“İleride gebelik şansının en üst seviyede olması için kaç yumurtanın dondurulması gerekir?” sorusu, yumurta dondurulması hususunda en sık karşılaşılan sorudur. Bu sorunun yanıtı, her yaş için farklılık gösterir. Yaşa bağlı olarak değişiklik göstermesinin nedeni ise yumurtaların kromozom sayılarının olmasıdır. Mesela; 40 yaşında olan bir kadına ait yumurtaların %80’i kromozomal olarak bozukluk gösterir. Bu durumda ise oldukça fazla yumurtası dondurulmalı ki, gebelik şansı da o kadar artsın.
Bilimsel araştırmalara göre; bu konuda güzel bir sonuç alınması için dondurulması öngörülen yumurta sayısı; 8 ila 10 döllenebilir yumurtanın muhafaza edilmesi gerektiği yönündedir.
Benzer Yazılar
Çocuklarda bu ateşli döküntülü hastalıklar sık görülür ve birçoğunda etken virüslerdir. Ancak daha az sıklıkta olan bakteriyel nedenli döküntülü hastalıklar hayati risk taşır.
Kısırlık sorunu, günümüzde pek çok bireyde rastlanan önemli bir sağlık sorunudur
Annenin içgüdüsel olarak çocuğunu koruyup kollaması, gebe kalındığı anda başlayıp hayat boyu devam eder. Bebek ana rahmine düştüğü andan itibaren bütün ihtiyaçlarını plasenta ve göbek kordonu yolu ile annesinden karşılar.
15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü: Peki, Nedir Bu Prostat Kanseri?
Bebeğe hijyenik ortam başta olmak üzere en uygun ortam koşullarını sağlamada, aşıları da dahil gerekli sağlık bakımlarını temin etmede temel görev; ebeveynlere düşmektedir!
Estetik ameliyatlar içinde en çok meme büyütme tercih ediliyor. Geçen yıl tüm dünyada 1.5 milyon civarında meme estetiği ameliyatı yapıldı.Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Prof. Dr. Aydın Gözü merak edilenleri yanıtladı.
Bu nedenle, genç yaşta yapılan kalp kontrolleri oldukça önem arz etmektedir.
Burun estetiği ile istediğiniz görünüme kavuşabilir, burnunuzun uzunluğunu kısaltabilir
Kalp, kan pompalarken basınç oluşturur. Bu basınca tansiyon ya da kan basıncı adı verilir. Kişi yaş aldıkça, sabit olan tansiyon değerleri artış gösterir.
“Diyabet (şeker) hastalığı birçok komplikasyonlara yani medikal sorunlara yol açan, hasta hayatını etkileyen bir rahatsızlıktır” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Aydın, açıkladı!