6 Maddede Metabolizmayı Canlandırmak Bizim Elimizde!
Metabolizma; vücudumuzda gece gündüz çalışan bir sistem. Hepimizde mevcut olan; kimimizde hızlı, kimimizde daha yavaş çalıştığını bildiğimiz doğal bir düzen. Aktif bir şekilde çalışan metabolizmayı, kendisine gün boyu gönderilen yiyeceklerden elde ettiği kaloriyi kusursuz biçimde kullanabilen bir makineye benzetebiliriz.
O halde gerçekten su içseniz yarıyor mu? Çünkü sistem bu şekilde ilerliyor! Ancak hemen burada düşen yüzünüzü güldürecek çok önemli bir noktaya değinmekte fayda var. Süper hızlı metabolizmaya sahip bir birey de beslenmesine dikkat etmez ve yeterli düzeyde egzersiz yapmaz ise yine kilo alacaktır. Yani; ‘benim zaten metabolizmam yavaş’ diyerek hemen pes etmeseniz iyi olur. Yapacağımız şey çok net: Sağlıklı beslenecek, fiziksel aktivitemizi arttıracağız! Metabolizmayı canlandırmak bizim elimizde.
Oda Sıcaklığınızı Düşürün
Yapılan çalışmalara göre, serin bir odada, çok kalın olmayan pijamalarla uyumak vücudumuzda yer alan kahverengi yağ dokusu miktarını arttırıyor. Kahverengi yağ dokusunu nedir peki? Kabaca açıklayacak olursam; yağ doku olmasına rağmen vücudumuzda kas gibi davranan bir doku türüdür. Kas gibi davranmak demek vücuda kalori yaktırmak demek, unutma!
Bir Fincan Kahve İçmeye Ne Dersin?
Kafein tüketimi ile metabolizma hızının arttığına ve tip 2 diyabet riskinin azaldığına dair çalışmalar mevcut. Ancak gün içinde çok fazla kafein tüketmek sinirlilik, mide bulantısı veya uykusuzluğa neden olabiliyor. Sağlıklı bir birey için, günde 2-3 fincanı aşmamakta fayda var.
Stres Düzeyinizi Düşürün!
Stresli zamanlarınızda aşırı yemek gibi bir alışkanlığınız olmasa bile aldığınız kalorileri vücudunuzun yakması daha zor hale gelebiliyor. 2014 yılında Ohio State Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, aynı besin gruplarını yedikten sonra 24 saatlik bir süre boyunca stres altına girdiklerini bildiren kadınların, strese girmeyen kadınlara kıyasla ortalama 104 kalori daha az yaktıkları tespit ediliyor. Bunun da 1 sene sonunda yaklaşık 5 kilo olarak döneceği bildirilen sonuçlar arasında. Stres, kortizol hormonunun salgılanmasını uyararak metabolizmanın kötüleşmesi ve uzun vadede obezite riskinin artmasına neden olan önemli faktörlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
İyi Bir Gece Uykusu Uyuyun
Uyku konusunda yeterli kaliteye ulaşılamadığında hem kadın hem de erkelerde metabolizmanın yavaşladığı gösterilmiştir. Uzmanlar bu durumu yine vücudun stres altındayken kortizol salgılamasıyla ilişkilendirmektedir. Araştırmalarda gece boyu aralıklı uykunun (sık sık uyandığınız bir uyku) 7 saat deliksiz uykuya kıyasla metabolizmanız için toparlayıcı olmadığı belirtilmektedir.
Fiziksel Aktivitenizi Arttırın
Her türlü fiziksel aktivitenin hatta sadece 30 dakika boyunca yürümenin- metabolizmayı hızlandırdığı artık biliniyor. Kas kütlenizi arttırmanızın tek yolu onları doğru bir şekilde çalıştırmaktan geçiyor. Bunun için de fiziksel aktivite yapmalı ve doğru besinlerle kaslarınızı beslemelisiniz. Kas kütleniz ne kadar artarsa metabolizmanız da o derece hızlanacaktır.
Baharatlı Bir Şeyler Atıştırın
Metabolizmanızı hızlandırmanın en lezzetli yollarından biri. Özellikle biberde, yoğun olarak bulunan kapsaisin maddesinin vücut ısısını yükselttiği ve yağ yakımını hızlandırdığı gösterilmiştir. Ancak bu etkinin çok çok abartılmaması gerektiğinin altını çizmekte fayda var. Kararında baharat kullanımı, metabolizma hızına katkıda bulunabiliyor ancak aşırı tüketimleri zarar verebilir. Hardal, wasabi gibi keskin yiyeceklerde bulunan izotiyosiyanatların kahverengi yağ dokusunu aktive etmesi ve metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olduğuna dair bazı kanıtlar bulunmuştur.
Benzer Yazılar
Yaza Formda Girmek İçin Bu Önerilere Dikkat Edin!
Çocukları Vegan Beslemek Sağlık Açısından Doğru Mu?
Kış Mevsiminde Bağışıklığınızı Güçlü Tutmanın Yolları
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Derya Fidan, gündemde olan ıspanak zehirlenmeleriyle alakalı önemli açıklamalarda bulundu.
Ramazan Bayramı ve Sonrası için Beslenme Önerileri
İlk besin olan anne sütünden sonra, süt ve süt ürünleri tüm dünya genelinde temel besin gruplarından biri olarak kabul ediliyor.
Diyabetli bireylerin yaşam kalitelerinin arttırılması; beslenme, egzersiz, tıbbi tedavi ve eğitimden oluşan dört temel faktörde mümkün olmaktadır.
Çocukların beslenme alışkanlıklarının gelişmesinde aile, okul ve yaşadıkları ortam en önemli etkenlerdir. Okul çağı çocuklarının beslenmesi, bedensel ve zihinsel gelişimleri için oldukça önemli bir yere sahiptir.
