Astım Hastalarının Kâbusu Sıcak Havalar Geldi!
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, son günlerde ülke genelinde hâkim olan nemli ve sıcak havaların, spesifik olarak astım hastalığı başta olmak üzere solunum yolu rahatsızlıklarına sahip hastalar adına oldukça risk taşıdığını ve dikkat edilmesi gereken önemli noktalar olduğunu belirtti.
Sıcak ve nem astım ataklarını arttırıyor!
Yurt genelinde artış gösteren nemin ve sıcak havaların astımı olan hastalar açısından hayat kalitesini etkilediğini ve astım ataklarının artış göstermesine sebebiyet vermektedir. Astımı olan hastaların polen filtreli klimanın olduğu ortamlarda bulunmaları daha uygun olacaktır. Nemli ve sıcak havaların olduğu zamanlarda astımı olan hastalar dış mekân aktivitelerinden mümkün olduğunca kaçınmalıdır. Dışarıda koşu gibi sporlar yapmamaları uygundur ve hava sıcaklığının en yüksek olduğu saat aralıklarında klimadan faydalanmalarında fayda vardır.
Bunun yanı sıra son senelerde gündem olan küresel ısınma, polen taneciklerinin normal vaktinden daha önce ve daha uzun zaman aralığında atmosferde yer almasına neden olur, alerjen içeren yapıları sebebiyle astım hastalarını olumsuz seyirde etkiler.
Nem, ısı ve duman üçlüsü astımı tetikliyor!
Nemin hissedilmesi havanın ağırlaşmasına neden olur. Bu durum ise küf, polen, ev içi akarların çoğalmasına ve akciğere hapsolan maddelerin fazlalaşmasını beraberinde getirir. Öte yandan astım hastaları sıcak havalarda ısının artmasından kaynaklı olarak nefes almakta zorluk çeker ve bu durum solunum yolunda oluşacak astım semptomlarını tetikleyebilir. Duman, solunum yoluna ulaşan ve astım hastalığı üzerinde büyük etki gösteren ince partikül maddeler barındırmaktadır. Yaz aylarında yapılan kamp gibi açık hava etkinliklerinde yakılan kamp ateşleri, astım hastalarının dumana maruz kalma durumlarını yükseltir. Tüm bunlara ek olarak ozon faktörü, güneş ışığından kaynaklanan bir etmendir. Birtakım araştırmalar ozon seviyelerinin en uç noktaya ulaştıktan sonraki zamanlarda akciğeri körelttiğini ve astımı olan insanların dışında astımı olmayan insanlar üzerinde bile astım ataklarını alevlendiren etkisinin bulunduğunu ortaya koymuştur.
Yaz aylarında astımı kontrol etmek!
Astım ataklarının azaltılması adına astım ilaçlarının günlük ve düzenli olarak kullanılması gerekir. Akut astım semptomlarının giderilmesi adına reçetenin bir uzman tarafından yazılıp, tedavi öyküsünün kontrollü bir şekilde izlenmesini önemlidir. Yaz mevsiminde astım semptomlarınız bulunuyorsa, genel anlamda kontrol eylemlerinize katkı sağlayacak ilaç müdahalesi ya da gündelik rutinler, mevsimsel korunma pratiklerini oluşturmak açısından yardımcı olacaktır. Astım hastalığına dair korunma pratiğini içeren bir seyir oluşturulması, tetikleyici noktaların önlenmesi ve reçete edilen astım ilaçlarının düzenli alındığından emin olunması oldukça kritik noktalardır.
Benzer Yazılar
Astımlı ve alerjik çocukların, bu temizlikten etkilenmemesi için nelere dikkat edilmesi gerekiyor?
Çevremizde bulunan ve vücudumuzda alerjik reaksiyon oluşturan maddelere alerjen denilmektedir.
Birçok çocuk kış aylarının belli bir dönemini hastalanarak geçiriyor.
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kortizon, böbreküstü bezlerinde üretilen oldukça önemli bir hormondur. Vücuda birçok faydası olan ve ilaçlara da katılan kortizon, fazla kullanıldığında veya üretildiğinde ise pek çok ciddi hastalığa sebep olabilir.
Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerji ve Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay alınabilecek önlemleri anlatıyor.
Soğuk Havalar Nefesinizi Kesmesin! Astım Öksürüğü İçin Ne Yapılabilir?
u nedenle koronavirüsler, astım ataklarına neden olabilir.
Ankara’daki Tıp Fakültesi öğrencisinin ölüm nedeni olarak arı sokması düşünülünce akıllara arı alerjisi ölüme neden olabilir mi geliyor. Arı sokmaları genellikle soktuğu yerde biraz şişliğe neden olurken bazen de çok ciddi, alerjik şok olarak tanımladığımız alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Arı sokmalarına bağlı ciddi alerjik reaksiyonların çocukların yaklaşık %1’inde ve yetişkinlerin %3’ünde görüldüğünü belirten İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Çocuk Alerjisi ve İmmünoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Akçay, açıkladı.