Çocuklarda Görülen Alerjiler Ciddi Sorunların Habercisi Olabilir!
Çocuklarda Görülen Alerjiler Ciddi Sorunların Habercisi Olabilir!
Çevremizde bulunan ve vücudumuzda alerjik reaksiyon oluşturan maddelere alerjen denilmektedir. Alerji ise, alerjen denen normalde zararsız maddelere karşı immün (bağışıklık) sistemin aşırı tepki göstermesine denilmektedir. Bilinen en yaygın alerjenler; ev tozu, polenler, hayvan tüyü ve besinlerdir. Alerjik hastalıklar en sık üst ya da alt solunum yolları, deri, göz ve sindirim sistemini etkiler. Çocuklar ise alerjik reaksiyonlarda yetişkinlerden daha hassastır. Özellikle küçük yaştaki çocuklarda alerjinin tespiti daha zordur. Şikayetini dile getiremeyen çocuklar uyku bozukluğu, huzursuzluk, davranış bozukluğu, dikkatsizlik gibi anormal davranışlarla ebeveynlerin dikkatini çekebilir. Benzer şikayetleri olan çocuklar mutlaka bir doktor tarafından kontrol edilmelidir. Alerjik hastalıklarda erken teşhis, hastalığın takibi ve ileriki yıllardaki seyri açısından oldukça önemlidir. Geç yapılan teşhis çocuğun sosyal ve psikolojik hayatını da olumsuz etkilemektedir. Alerjik hastalıklarda tanı, hastanın şikayetleri dinlendikten sonra bir takım testler ile konulmaktadır.
Çocuklarda En Sık Görülen Alerji Türleri
Astım: Tekrar eden öksürük, hırıltı ve nefes darlığı ile kendisini gösteren en yaygın kronik solunum yolu hastalığıdır. Duyarlılık astım gelişiminde en önemli uyarandır. Kokulara karşı aşırı bir hassasiyet vardır. Hava kirliliği ve solunum yolu enfeksiyonları astım için risk unsurudur. Kontrol altında tutulmaz ise ciddi nefes kesilmelerine neden olabilmektedir. Astımın teşhisi için çeşitli solunum yolu testleri uygulanmaktadır.
Alerjik rinit (Saman nezlesi): Çocuklarda burunda; akıntı, tıkanıklık, kaşıntı ve gözlerde sulanma ile kendini gösterir. En sık ilkbaharda görülür. Alerjik rinit; geniz etinde büyüme, orta kulakta iltihap, ve sinüzite sık sık neden olabilmektedir. Asla ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır.
Besin Alerjileri: Bu alerjiler genellikle anne sütünden ek gıdaya geçiş sırasında gözlemlenir. Besin duyarlılıkları değişiklik gösterebilmektedir.
Egzama: Bebeklerde sık görülen “atopik dermatit” olarak da bilinen egzama; özellikle süt çocukluğu döneminde ciltte kuruluk, yanak, kol, bacak ve gövdede kaşıntı ile kendisini göstermektedir. Atopik dermatit kontrol altına alınmaz ise ileriki yaşlarda diğer alerjik hastalıkların gelişimine katkı sağlayabilir.
Ürtiker: Alerjenle cildin teması sonrasında deride oluşan kabarıklık ve kaşıntılara denilmektedir. Halk arasında kurdeşen olarak da bilinir. Çocuklarda sık sık görülür.
Anafilaksi: Bu alerji türü vücutta birden çok sistemin etkilenmesine denilmektedir. Anafilaksiye örnek besin alerjileri, böcek sokmaları ve ilaç alerjileri buna örnek olarak verilebilir. Hayati riski oldukça yüksektir. Hızlı tedavi gerektirmektedir.
Benzer Yazılar
Gebelik sırasında daima büyümekte olan bebeğiniz için besin ve oksijen taşıyan göbek kordonu, doğum sonrasında artık ihtiyaç kalmayacağı için uzun kısmı kesilerek alınır ve kısa bir parçası bırakılır. Bırakılan bu kısa parçanın da kendiliğinden düşmesi beklenir.
Düzenli yapılan tetkikler sayesinde pek çok önlenebilir hastalık tespit edilerek, kişinin daha sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanabiliyor.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Şenol Bozdağ, emzirme ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Güneş yanıkları çocuklarda dahi, cilt kanseri riskini arttırır, bu nedenle güneşte her 2 saatte bir güneş kremini tekrar sürünüz.
Sütüm gelmiyor endişesiyle hemen mamaya başlamak doğru değil.
Çocuk ramotolojisi, 0-18 yaş aralığında bulunan bireylerin romatizmal hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır.
Eğer hemen fark ettiyseniz; doktorunuzun da önerdiği egzersizlerle, 6 ay kadar bir süreyle boyun eğriliklerini düzeltebilirsiniz.
Boğmaca, akciğer ve hava yollarında görülen, bulaşıcılığı olan bir bakteri enfeksiyonudur. Boğulma sesine benzer bir solunumu takiben, şiddetli öksürük ile kendisini gösterir.
Anne Sütünün Bebeklerde Koronavirüse Karşı Koruyucu Etkisi Olduğunu Biliyor Musunuz? Son zamanlarda birçok annenin, gerek Covid-19 geçirmiş olsun, gerekse aşı olmuş olsun; kaygıları, “Bebeğimi emzirmeli miyim? Yoksa emzirmemeliyim mi?” olmaktadır.
Dil bağı, lingual frenelum isimli bağ yapısının normalden farklı olması durumudur. Bu anormallik, dilin işlevini kısıtlamasına sebep olur.