Doğru Beslenmenin Kanser Tedavisine Kattığı Faydalar
Bilinçsiz ağrı kesici kullanımı ağrıyı dindirmiyor yalnızca psikolojik yönde rahatlama sağlıyor…
Toplumda sık sık “bir ağrı kesici alayım da başımın ağrısı geçsin”, “bu ilacın tadı kötü, ben iğne olayım” ve benzeri gibi düşünceler insanları çok sık yanıltıyor. Ağrı kesicilerin kontrolsüz olarak kullanılması aslında ağrıyı dindirmez; yalnızca psikolojik rahatlama sağlar. Doğru ağrı kesici kullanımının nasıl olması gerektiği konusunda bazı ilkeler vardır. Bu ilkelere göz atalım.
Öncelikli olarak ağız yolu tercih edilmelidir…
Ağız yolu ile ilaç almak en zahmetsiz seçenektir. Bu yüzden mümkün olduğu kadar ağız yolundan alınan ilaçlar ile ağrının kesilmesi yoluna başvurulmalıdır. Ama maalesef; insanlar arasında ağız yolu ile alınan ilaçlar küçümsenerek, iğne yolu ile damar içine verilen ilaçların daha etkin olduğu düşünülmektedir. Bu da insanı, iğne veren doktorun daha iyi bir doktor olduğu kanısına vardıran çok yanlış bir düşüncedir. Düşünülenin aksine ağız yolu ile alınan ağrı kesiciler, damar içerisine yapılan enjeksiyon uygulamalarından çok daha etkilidir. Ağız yolu dışında ağrı kesici alımı, daha çok yutma konusunda zorluk çeken kişiler tarafından tercih edilmektedir.
Size en uygun ağrı kesiciyi doktorunuz belirleyecektir…
Ağrı kesiciler gösterdikleri etkinin güçlerine bağlı olarak 3 sınıfa ayrılmaktadır. Hangi sınıftaki ilacın uygulanacağına ağrının şiddetine göre doktor karar verir. Tedavi sürecinde görülebilecek yan etkilere karşın belli periyotlarla doktorunuzu ziyaret etmelisiniz.
Ağrı tedavisi ve ilaç dozu kişiye özgüdür…
Dünya Sağlık Örgütü, ağrıyı; “kişiye özgü hoş olmayan bir duyu” olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla ağrı tedavisinin de kişiye özgü olarak planlanması gerekir. Bu yüzden ağrı kesicilerin belirlenen dozları olsa da bu dozlar net değildir ve kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. En uygun dozun ayarlanması; ancak yaptıracağınız rutin kontroller ile doktorunuz tarafından belirlenebilir.
Ağrı kesiciler ağrı oluştukça değil, düzenli aralıklarla alınmalıdır…
En sık karşılaşılan hatalardan biri; ağrı kesicilerin ağrı yaşandığı zaman alınmasıdır. Özellikle kronikleşmiş ağrıları bulunan kişiler ağrı olsun ya da olmasın; ilaçlarını almaya devam etmelidirler. Böylelikle ilaç düzenli kullanılmış olacağı için kan düzeyindeki dalgalanma engellenerek, bu düzeyin sabit kalması sağlanmış olur.
Ağrı kesici almak için sabah, öğlen ve akşam şeklinde öğünler oluşturmayın…
Ağrı kesici almak için sabah, öğlen ve akşam şeklinde öğünler oluşturmak çok yanlıştır. Bunun nedeni; öğün aralarının eşiti olmamasıdır. Eğer; günlük ilaç dozunuza göre belirli saat aralıklarıyla ilacınızı alırsanız bu daha faydalı olacaktır.
Ağrı kesici ilaçları bu kriterlere göre kullanırsanız; tüm kronik ağrılarınızda %85’e kadar etki ettiğini göreceksiniz.
Benzer Yazılar
Kanser ve tedavi süreci, cinsel birliktelikte gerekli olan; arzuyu, uyarılma duygusunu ve orgazm hazzını etkileyebilmektedir.
Akciğer hücrelerinin anormal hale gelmesi ve kontrol edilemeyen bir hızla çoğalmasıyla ortaya çıkan hastalığa Akciğer Kanseri denir.
Koronavirüs ile mücadelede aşılama tüm hız ile devam ediyor. Peki, hangi aşı daha etkili? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun Hancılar, açıklamalarda bulundu.
Görüldüğü üzere en büyük risk, kalp damar hastalığı olan kişilerdedir. Ancak kanser hastaları da, dikkat etmesi gerekli bir gruptur.
Kas güçsüzlüğü kas hastalıklarının belirtileri içinde en yaygın olanıdır.
Oldukça sık görülen mide kanseri; ülser ve gastrit gibi iyi huylu mide rahatsızlıkları ile benzer şikayetler
Kanser vakaların artış göstermesi ile beraber ülkemizde ne yazık ki en sık görülen kanser türlerinden birisi rahim ağzı...
Kolon (kalın bağırsak) ve rektumdan (makat) köken alan kanserlere, kolorektal kanser denilmektedir. Kolorektal kanserler ülkemizde en sık görülen 3. kanser türüdür.
Sigara içiyorsanız, aşırı kiloluysanız veya ailenizde bir diyabet ya da pankreas kanseri öyküsü varsa bu hastalığa yakalanmanız mümkün!
