Doğum Kontrol Hapları ve Meme Kanseri İlişkisi
Doğum Kontrol Hapları Ve Meme Kanseri İlişkisi
Birçok kadın günümüzde doğum kontrol yöntemi olarak doğum kontrol haplarını kullanmaktadır. Yıllardır süregelen araştırmalara dayanarak günümüzde bu ilaçların meme kanseri başta olmak üzere kanser riski üzerindeki etkileri tartışılmaktadır.
Doğum kontrol haplarının direkt kanser yapıcı etkisi bulunmamaktadır. Meme kanserine olan etkisini değerlendirmemiz gerekirse bu riskte genel olarak hafif bir artış olduğu ortaya koyulmuş olsa bile aslında yalnızca bazı durumların riski arttırdığından söz edilebilir. Bu durumları şu şekilde sıralayabiliriz;
- 20 yaş öncesinden başlayarak genç yaşlardan itibaren doğum kontrol ilacını uzun yıllar boyunca kullananlarda meme kanseri riski yavaşça artmaktadır.
- Asıl riskli gruplar: Geç menopoza girenler, ilk regl yaşı erken olanlar (11 yaş ve öncesi), hiç çocuk sahibi olmayanlar, ilk hamileliğini geç yaşlarda yaşayanlardır. Bu gruplardaki risk rakamları da oldukça düşüktür.
- İlaç kullanımı bırakıldıktan 10 yıl sonra bu risk hiç ilaç kullanmayanlarla eşitlenmektedir.
Ayrıca doğum kontrol hapları karaciğer kanseri riskini arttırmaz ama karaciğerde görülen iyi huylu adenom riskinde hafif bir artış olabilmektedir. Bu adenomlar sonradan nadiren karaciğer kanserine dönüşebilir.
Doğum kontrol haplarının hem yumurtalık hem de rahim içi kanserlerini önlediği de saptanmıştır.
Kısacası, doğum kontrol ilaçları güvenle kullanılabilir. Fakat 30 yaşından itibaren kişilerin meme kontrollerini ihmal etmemesi gerekmektedir. Tedaviler kişiden kişiye göre farklılık gösterebilir bu yüzden bu gibi durumlarda erken teşhis çok önemlidir.
Benzer Yazılar
Servisit, rahim ağzında görülen yara olup, sıklıkla karşılaşılan jinekolojik problemlerden bir tanesidir. Kadınların yarısı yaşamının bir döneminde bu hastalığı mutlaka yaşar. Kaç yaşında olursa olsun, cinsel hayatı aktif olan her kadın, servisite potansiyel adaydır.
Gebelik kolestazı, çok sık görülmemek ile birlikte anne adaylarında yaygın kaşıntı şikayetiyle ortaya çıkmaktadır.
Erkeklerden alınan spermlerin ve kadın üreme hücreleri olan yumurtaların vücut dışında laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllemenin sağlanmasında rol oynayan tedavi yöntemidir.
Vajinusmustan Kurtulmak Sandığınız Kadar Zor Değil!
Ramazan ayı ruhen ve bedenen arınma ayı olmakla birlikte yaz aylarında nefsin tutulması gereken süre 17 saatten fazladır. Bu süreye adaptasyon ilk günlerde gebe olmayan insanlar için dahi kolay olmazken gebelerin bu kadar uzun süre yemek yemeden, su içme
Cinsel ilişkide ağrı, acı hissi gibi hisler disparoni olarak tanımlanmaktadır.
Premenstrüel sendrom (PMS) nedir? Premenstrüel sendromu, adet öncesi gerginlik sendromu anlamına gelir. Adet kanamasının yaklaşmasına çok az kalmışken, kadınların yaklaşık %75’inde hormon düzeylerinin değişmesine bağlı olarak bazı şikayetler gözlemlenir.
Kızlık zarı dikimi, bekaretini kaybetmiş kadınların tekrar ilişkiye girdiklerinde kanama olması açısından yapılan bir ameliyattır.
Hamilelikte ideal kilo alımı olarak bir değerlendirme yoktur.
Rahimde bulunan genellikle iyi huylu halde seyir eden miyom; kadınlarda yaygın olarak sık görülüyor.