Gebelik Diyabetinde Kimler Risk Altında?

Gebelik diyabetinde kimler risk altında?
Gestasyonel diyabet bilinen diğer adıyla gebelik şekeri; ilk defa gebelikte saptanmış kan şekeri yüksekliği demektir. Genellikle 24. Haftadan sonra, bebeğin plasentası tarafından salgılanan hormonlar sebebiyle gerçekleşmektedir. Hamilelerin yaklaşık yüzde 5’inde görülmektedir. Çoğunlukla risk gurubundaki hamilelerde görülmekle birlikte, riski olmayan gebelerde de görülmesi, diyabetin her anne adayının taranmasının gerektiğini ortaya çıkarmıştır.
İşte gebelik diyabetinde risk grupları!
Risk altında olan hamileler; aile öyküsünde diyabeti olanlar, obez veya fazla kilolu olanlar, polikistik over sendromu olan anneler, gizli şekeri olanlar, ileri yaş, hipertansiyon, daha önceki kilolu bebek doğurmuş olanlar ve daha önceki hamileliğinde nedeni bulunamamış bebek kaybı yaşayanlar sayılabilir. Şeker hastalığının belirtileri arasında; olan çok su içme, sık tuvalete çıkma, sık sık acıkma gibi bulgular, gebelerin çoğunda normal olarak bulunduğu için bu durumlar gebelikte görüldüğünde şeker hastalığı lehine yorumlanmamaktadır.
Tanı nasıl konulur?
Gebeliğin ilk muayenesinde gebenin risk değerlendirmeleri yapılır. Bu bağlamda kan şekeri ölçümü yapılır. Açlık kan şekeri kontrolü ile şeker hastalarının yüzde 75’i tanınabilir bu nedenle yüksek riskli grupta ilk haftalarda şeker yükleme testi yapılması gerekli olabilir. Yüksek risk altında olmayan gebelere, gebeliklerinin 24-28. haftaları arasında şeker tarama testi yapılması gerekmektedir. Test 50 gram ve gerekirse 100 gram şeker ile iki basamaklı olarak yapılabileceği gibi 75 gram şeker ile tek seferde de yapılabilmektedir. Bu testlerin bebeğe veya anneye zararı olduğunu gösteren tek bir bilimsel çalışma bile bulunmamaktadır. İçilen sıvıdaki şeker miktarı yaklaşık olarak üç dilim baklavanın içindeki şeker miktarına denktir ki bu miktar metabolizma tarafından hızlıca normale döndürülebilmektedir. Yükleme bebeğe yapılmamaktadır. Bazı gebeler test esnasında zorlanabilmektedir, gebeye aç karnına şerbet içirmek mide bulantısı, tansiyon düşmesi gibi şikayetlere yol açabilmektedir.
Tedavisi nedir?
Gebelik şekerinde hedef, kan şekeri seviyelerini normal seviyelerde tutabilmektedir. Normal seviyeleri sağlamak için gebelerin yüzde 85-90’ında diyet ve egzersiz yeterli olmaktadır. Diyet ve egzersize rağmen şeker seviyeleri yüksek olan hamilelerde tedavide insülin kullanılabilir. İnsülin, plasentadan geçmez, bebeğe herhangi bir zararı olmaz. Kan şekeri seviyeleri normal seyreden gebelerin kendileri ve bebekleri gebelik şekerinden etkilenmezler. Teşhisi veya tedavisi yapılmamış şeker durumu ise gerek anne gerek bebek için ciddi riskler taşımaktadır. Anne açısından bakıldığında; idrar yolu enfeksiyonu, yüksek şekere bağlı organ hasarları, şeker koması, doğum sonrası kanama, sezaryen doğum gibi riskler bulunurken, bebek açısından riskler; anne karnında aşırı kilo alımı, suyunun normalden fazla olması, doğumsal anomaliler, doğum travması, doğum sonrası solunum sıkıntısı, şeker düşmesi, sarılık ve hatta kontrolsüz diyabette ölüme kadar gidebilmektedir. Kontrol altındayken sorun yaratmayan bu durum, kontrol altında değilken; anneye ve bebeğe ciddi zararlar vermektedir. Gebelik şekeri, bazı kadınlarda gebelik bittikten sonra da devam edebilir. Bu yüzden lohusalık süresi bittikten sonra, yani doğumdan yaklaşık 6 hafta sonra yükleme testinin tekrarlanması önerilir.
Benzer Yazılar
Normalde bebek gelişimi için hazırlanan rahim duvarının döllenmenin olmaması halinde adet görme dediğimiz kanama meydana gelir. Rahim, bir kas dokusudur. Bu kas dokusu iç tarafı çevreleyen yumuşak duvarı atmaya yardımcı olmak için kasılır. Prostaglandin olarak bilinen hormon, rahmin bu kasılmasını tetikler.
Jinekolojik Kanserler Tedavi Edilmezse Risklere Yol Açabilir
Kadınların cinsel hazzında, orgazm olmasında her zaman adı geçen
Kemik sağlığı için düzenli olarak, kemik mineral yapısını destekleyici multivitaminler kullanın.
Kadın bireylerde ilk adet kanaması, genellikle 12 yaşında görülür. Menstrüasyon döneminde, uterus kendisini yeniler ve vajinadan dışarıya atar. Ortalama 2 ila 4 gün devam eden bu süreç, iç yüzeyi hamilelik için hazırlar.
Rahim ağzındaki ve vajinada yer alan küçük bezelerden salgılanan sıvıya vajina akıntısı denir. Salgılanan bu sıvı; oluşan döküntüleri ve eski hücreleri yok etmek için her gün vajinadan akar, üreme sistemi ve vajinayı sağlıklı tutmasını sağlar.
Genital estetik, dış genital organların kendi içerisindeki bölümlerinin birbirine daha uyumlu hale getirilmesi işlemidir. Bölümlerin birbirine olan uyumsuzlukları, hastalarda sıklıkla estetik açıdan sorunlar yaratabilmektedir. Oluşan bu sorunlar genital estetik ile düzeltilebilmektedir.
Vajinanın dış bölgesinde meydana gelen genital bölge kanserlerine, dış genital kanseri diğer adıyla da vulva kanseri denir. Vulva, kadın genital bölgesindeki en dış ve en hassas kısımdır.