Gebelik Kolestazı Nedir?
Gebelik kolestazı nedir?
Gebelik kolestazı, çok sık görülmemek ile birlikte anne adaylarında yaygın kaşıntı şikayetiyle ortaya çıkmaktadır. Bebeğe ciddi zararlar verebilen gebelik kolestazı, genellikle gebeliğin son 6 ayında görülmektedir. Gebelik kaşıntısını diğer kaşıntı türlerinden ayıran en büyük fark, döküntü olmamasıdır. Diğer belirgin özelliği ise tüm vücutta yaygın olarak görülmesidir. Normal şartlarda gebelikte, safra kanallarında doğal bir yavaşlama olur. Yani safra kanalları daha yavaş çalışmaktadır. Bu yavaş çalışma ise eğer çok yavaş çalışma haline gelirse; üretilen safra tuzları (safra asitleri), üretildiği yerden normalde bağırsağa akıp sindirime yardımcı olacakken kana geçmektedirler. Safra asitleri ciltteki kaşınmadan sorumlu reseptörleri uyardığı için de kaşıntı olmaktadır.
Gebelik kolestazından kurtulmak için ne yapmak lazım?
Gebelik koletazında tedavisinde öncelikle; anne adayını rahatlatarak kaşıntıyı yok etmek ve oluşabilecek komplikasyonları yok etmek hedeflenir. Tedavide anne adayının hamileliğinin kaçıncı haftasında olduğu, önem arz etmektedir. Eğer bebeğin doğması yakın, hamileliğin ileri haftaları ise artık çok düşünmeden doğumu gerçekleştirmek lazımdır. Burada önemli olan; gebelik kolestazı ve ağırlık derecesinin net olarak belirlenmiş olmasıdır. Net olarak belirlemenin en önemli kriterlerinden bir tanesi; açken yapılan kan testindeki safra asitleridir. Bunlar kan sonucunda belli bir derecenin üzerinde çıkıyorsa, ağır gebelik kolestazı diyoruz ve doğumu gerçekleştiriyoruz. Eğer gebelik haftamız yeniyse, bebeğin büyümesini beklemek durumundaysak ve de safra asitleri de çok kritik artmamışsa o zaman safra kanallarını uyaracak; safra asitinin normal yolundan akmasını sağlayacak ilaçlar var. Bu ilaçlar kaşıntıyı azaltabiliyorlar. Bu noktada kaşıntıyı gidermek için beklemek ve doktor tarafından düzenli olarak takip edilmek oldukça önemlidir. Sonraki süreçlerde ise bebek yeteri kadar büyüdüğünde doğumu gerçekleştirmek anne adayı ve bebek için en sağlıklı çözümdür. Çünkü gebelik kolestazı, bebeği olumsuz etkileyerek bebekte ciddi sıkıntılara yol açabilen bir hastalıktır. Doğumdan sonra ise safra kanalları, safra asitlerini bağırsağın içerisine vermeye başlayacaktır. Böylelikle bu durum ortadan kalkacaktır.
Gebelik kolestazı tekrarlar mı?
Gebelik kolestazı atlatan kişiler ne yazık ki tekrardan bu hastalığa yakalanabilmektedirler. Bu nedenle anne adayı sağlık kontrollerini ve kan testlerini düzenli olarak yaptırmalıdır.
Benzer Yazılar
Rahim ağzı kanseri daha çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde daha sık görülen kanser türüdür.
Vajinanın dış bölgesinde meydana gelen genital bölge kanserlerine, dış genital kanseri diğer adıyla da vulva kanseri denir. Vulva, kadın genital bölgesindeki en dış ve en hassas kısımdır.
Erkeklerden alınan spermlerin ve kadın üreme hücreleri olan yumurtaların vücut dışında laboratuvar ortamında bir araya getirilerek döllemenin sağlanmasında rol oynayan tedavi yöntemidir.
Bu yöntem genellikle 1 yıl gibi bir süredir korunmasız ilişkiye rağmen, gebeliğin gerçekleşmemesi neticesinde tercih edilen bir uygulamadır.
Riskli gebelik, anne ve bebek hayatlarını tehdit eden çok önemli bir problemdir. Bazen gebelik takibinde riskli bir hale gelir, bazen de anne adayının daha önceki sağlık problemlerinden dolayı en başında gebelik riskli başlar.
Ramazan ayı ruhen ve bedenen arınma ayı olmakla birlikte yaz aylarında nefsin tutulması gereken süre 17 saatten fazladır. Bu süreye adaptasyon ilk günlerde gebe olmayan insanlar için dahi kolay olmazken gebelerin bu kadar uzun süre yemek yemeden, su içme
Gestasyonel Diyabet yani gebelik şekeri, ilk kez gebelikte saptanmış kan şekeri yüksekliği demektir.
Döllenen yumurtanın yerleştiği, büyüdüğü ve doğum zamanına kadar gelişmesini sağlayan organa rahim denir.
Bir de hamileliğiniz içerisinde bulunduğumuz bu döneme denk geldiyse, normalden biraz daha zorlanacaksınız demektir.