Kalp Yetmezliğinden Kurtulmak Sandığınız Kadar Zor Değil!
Kalp yetmezliği belirtileri nelerdir?
Kalp yetmezliğinin 2 türü vardır. Daha doğrusu kalbin sağ ve sol tarafı vardır. İkisi ayrı ayrı görevlere sahiptir. Kalbin sağ tarafı vücuttan gelen kirli kanı akciğerlere gönderir. Kalbin sol tarafı ise akciğerlerde temizlenip gelen kanı vücuda gönderir. Dolayısıyla sol kalp yetmezliği ve sağ kalp yetmezliği iki ayrı antitedir ve bunların klinik belirtileri farklıdır. Sıklıkla görülen kalp yetmezliği sol kalp yetmezliğidir. Çünkü sol kalbin yükü, işlevi oldukça fazladır. Bütün vücuda kanı pompalama görevi yapar ve kalp hastalıkların büyük bir çoğunluğu kalbin sol tarafını etkilemektedir. Sağ tarafı da etkileyen durumlar mevcuttur. Sol kalp yetmezliğinin ana belirtilerinden biri de nefes alamama durumudur. Nefes darlıkları ağır hafif eforlar arasında değişiklik gösterebilirler. Kalbin sağ tarafındaki yetmezliğinde ise belirtiler biraz daha değişiklik gösterebilir. Sağ taraf yetmezliğinde vücudun neredeyse tüm bölümlerinde sıvı toplanması meydana gelebilir. Hastaların sıklıkla bu belirtiyi görme durumları ise ayaklarında ve bacaklarında şişmelerin ödemlerin oluşturduğu şişkinliklerdir. Bunlara nazaran ise karaciğerde bir büyüme meydana gelir ve hasta buna bağlı olarak sağ kaburgasının altında ağrı hissedebilir.
Kalp yetmezliği teşhisi nasıl konulur?
Kalp teşhisinde en önemli yöntem diğer hastalıklarda da olduğu gibi fizik muayenedir. Dikkatlice ve işinin uzmanı tarafından yapılmış bir muayene sonrasında tanı rahatlıkla konulabilir. Elektrokardiyografi yani kalbin elektriksel faaliyetini ölçümlemeye yarayan alet, kalp yetersizliğinin tanısında yardımcı olacaktır. Son dönemlerde kalbin yetersiz olup olmadığını ölçümlemek için kullanılan an zararsız yöntem kalp ultrasonudur. Bu yönteme ekokardiyografi adı verilir. Doktorlar, EKO ile kalp kasını, kalbin kasılıp kasılmadığını ve kalbin büyüyüp veya büyümediğini rahatlıkla gözlemleyebilirler. Yani EKO bizlere şu soruları cevaplayabilir; “Kalbim yeterince güçlü çalışıyor mu?”, “Kalp kapağı yeteri kadar kasılıyor mu?”. Bunlara ek olarak anjiyografik yöntemlerde tanı koymada yardımcı olacaktır.
Kalp yetmezliği tedavi ve cerrahi yöntemleri nelerdir?
Kalp yetmezliğinde tedavide en önemli hususlardan biri de hastanın yaşamında değiştireceği alışkanlıklarıdır, yani yaşam tarzı değişikliği. Bu değişikliklerin başında tuz tüketimini gösterebiliriz. Günlük kullanımının 2gr altında olması çok önemli bir noktadır. Tuzun fazla kullanımı nefes darlığı ve vücutta şişmeleri beraberinde getirecektir. Bununla birlikte sıvı tüketiminin de kontrol altında olması gerekmektedir. Bu değişikliklerin ardından yapılması gereken şeylerden biri de ilaç tedavisidir. İlaç çeşitleri bazı hastalarda 4 veya 5’i bulabilmektedir. Önemli olan ne kadar aralıklarla ve ne kadar doz miktarında verileceğidir. Bunlardan başka cerrahi yöntemleri de yapılabilmektedir. Mesela sebep damar tıkanıklığı ise Bypass tedavisi veya stent ile çözüm aranabilmektedir. Sebep kalp kapağı ile ilgili ise kapak onarımı veya değişimi cerrahi yöntem ile yapılabilir. Son evre kalp yetersizliği veya yetmezliğinde ise kalp nakilleri veya kalp pompaları çözüm olarak görülebilir. Bunlar önemli rol oynamaktadırlar. Günümüzde ve hastanemizde bu çözümler multidisipliner yaklaşım ve uzman hekimlerimiz tarafınca yapılabilmektedir.
Benzer Yazılar
Radial koroner anjiyografi; el bileğinden nabız alınan radial arter damarından girilerek yapılan koroner anjiyografi uygulamasıdır
Bu nedenle, genç yaşta yapılan kalp kontrolleri oldukça önem arz etmektedir.
Kalp romatizması, üst solunum yollarında görülen hastalıklardan sonra eklemlerde oluşan
Kalp, göğüs boşluğu içinde her iki akciğer arasında büyük bir alanı kaplayan, en hayati organımızdır.
Sıcak havaların etkisi ile bazı insanlarda kalp çarpıntısı şikayeti görülmektedir.
Fiziksel aktiviteler ve hareketlilik kalp sağlığı için oldukça önemlidir.
Kalp yetmezliğinin 2 türü vardır. Daha doğrusu kalbin sağ ve sol tarafı vardır. İkisi ayrı ayrı görevlere sahiptir. Kalbin sağ tarafı vücuttan gelen kirli kanı akciğerlere gönderir.
Gebelik sürecinde hızla büyüyen bebeğin ihtiyaçlarının karşılanması ve anne adayının doğum esnasındaki kan kaybına karşı direncinin artırılması amacıyla kalp ve dolaşım sisteminde bazı değişiklikler gözlemlenir
Kalp yetersizliği, kalbin kasılma gücünü yitirdiğinde veya esnekliğini kaybettiğinde, kalbin doku ve organlara gerekli kanı pompalayamaması sonucu ortaya çıkar.
Hipertansiyon, ülkemizde her üç kişiden birinde görülen önemli bir sağlık sorunudur. Önemi; hedef organlar olan kalp, damarlar, beyin, böbrek ve gözlerin etkilenmesi sonucunda inme, kalp krizi, periferik damar hastalıkları, kronik böbrek hastalığı ve görm
