Kolon ve Rektum Kanserinde Kimlerin Risk Altında Olduğunu Biliyor Muydunuz?
Kolon ve Rektum Kanseri
Kolon ve rektum gastrointestinal sistem adı da verilen sindirim sisteminin parçalarıdır. Kolon ve rektum kalın bağırsağı oluştururlar. Kalın bağırsağın büyük kısmını oluşturan kolon yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda kaslardan oluşan bir tüp şeklindedir.
Kolon ve Rektum Kanserinin Risk Faktörleri Nelerdir?
Kalın bağırsak kanserlerinin oluşumunda bilinen belli başlı risk faktörleri şunlardır:
- 50 yaş ve üstünde olmak
- Ailesinde kalın bağırsak kanseri öyküsü olması
- Kişinin daha önce kalın bağırsak, yumurtalık, meme ya da rahim kanseri öyküsü olması
- Kronik iltihabi bağırsak hastalığının olması
- Hayvansal yağ ve kırmızı etin sık tüketimi, lif’ den fakir gıdalar ile beslenme, obezite, aşırı kalori alımı ve düşük fiziksel aktivite, aşırı sigara ve alkol tüketimi
Kolon ve Rektum Kanserinin Belirti Nelerdir?
- En önemli belirti dışkılama alışkanlığında değişme olmasıdır. İshal veya kabızlık gibi olabilmektedir.
- Dışkıda kanama olması durumu
- Dışkının kalem gibi ince olması durumu
- Sık tuvalete gitme ihtiyacı, fakat yetersiz dışkılama olması durumu
- Karın ağrısı ve gaz sancısı olması durumu
- Kilo kayıpları olması durumu
- Kansızlık, kendini aşırı yorgun hissetme olması durumu
- Bulantı ve kusma olması durumu
Kolon ve Rektum Kanserinin Tanısı ve Yapılması Gereken Tetkikler
Öncelikle hastanın doktora başvurması ve çok iyi bir fizik muayene yapılması gerekmektedir. Doktorun istemiş olduğu tetkikler yapılması gerekmektedir. Tetkikleri şöyle sıralayabiliriz;
- Dışkıda gizli kan incelenmesi gerekmektedir. Son derece basit bir testtir, hastanın özel kartlar üzerine alacağı küçük miktarda dışkı örnekleri laboratuvarda incelenmektedir.
- Radyolojik tetkikler
- Laboratuvar tetkikleri
- Kesin tanı için endoskopik tetkikler ve biyopsi yapılması
Kolon ve Rektum Kanserinin Tedavisi
Kalın bağırsak kanserlerinin standart tedavisi cerrahidir; buna bağlı olarak tümörlü bölge çevreden bir miktar sağlam doku ve lenf düğümleriyle birlikte çıkarılmaktadır. Bu konu çok önemli olup hayati önemi vardır. Yapılan çalışmalar, onkoloji prensiplerine uygun olarak ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılan ameliyatların hastanın geleceği açısından en önemli faktör olduğunu göstermektedir.
Kolon kanserinde ameliyattan sonra hastalığın evresine göre ek, koruyucu kemoterapi uygulanmaktadır. Örneğin, tümörün bağırsağa komşu lenf düğümlerine sıçradığı evre III vakalarda adjuvan kemoterapi artık tüm dünyada standarttır.
Rektum kanserlerinde, anüse çok yakın tümörlerde anüsü iptal etmek ve karından dışkılamaya geçmek bazı durumlarda kaçınılmazdır. Ancak son yıllarda cerrahi alandaki teknik ilerlemeler anüsün korunmasını önemli ölçüde sağlayabilmektedir.
Benzer Yazılar
Türk Nefroloji Derneği’nin yaptığı CREDIT çalışması; ülkemizdeki yetişkin bireylerin yaklaşık olarak %16’sında farklı seviyelerde kronik böbrek yetmezliğinin olduğunu ortaya koymuştur.
Türkiye’de organ bekleyen kişi sayısı kadavra nakillerinin yetersizliği nedeniyle gün geçtikçe artıyor
Kalın bağırsağın son bölgesi anüstür. Bu bölgenin şişmesi ya da büyümesi durumuna hemoroid denir.
Böbrek yetmezliği olan kişiler tedavi edilmedikleri takdirde yaşamlarını yitirmektedir.
7 Yıldır Görmediği Babası Böbreği İle Kızına Umut Oldu!
Oğluna Böbreğini Vermek İstedi Kanser Olduğunu Öğrendi!
İzsiz tiroid ameliyatı, tiroid bezinin hiçbir sorun gerçekleşmeden alınması ile çözümlenen bir yöntemdir.
Dönemimizin en sinsi rahatsızlıklarından biri olan ve herhangi bir belirti seyretmeden ortaya çıkan böbrek yetmezliği hızlı bir şekilde yaygınlık göstermektedir.
Prostat kanseri; erkeklerde en çok görülen kanser çeşididir.
Gökhan Gülen (35) evli ve 2 çocuk babasıdır. İstanbul’da yaşayan Gülen’e, kronik böbrek yetmezliğinden dolayı hayat kurtaran bağış abisi Hakan Gülen’den (43) geldi.