Kronik Böbrek Hastalığı
Kronik böbrek hastalığı, böbrek işlevinin uzun bir süreçte ilerleyici kaybı ile karakterizedir. Bu işlev kaybı kritik bir düzeye ulaştığında tüm organlarını etkileyen ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Kronik böbrek hastalarında ölüm ve özürlülük riskleri sağlıklı bireylerden 10-30 kat daha yüksektir. Bu durumun yol açtığı kötü yaşam kalitesi hastaların aile ve sosyal yaşantılarını da olumsuz yönde etkilemektedir.
Dünyada erişkinlerin yaklaşık % 10'nda böbrek hastalığı bulunmaktadır. Maalesef ülkemizde durum daha da kötüdür. Türk Nefroloji Derneği'nin Türkiye genelinde 23 ilde 10.750 erişkinin katılımı ile 2009 yılında sonuçlandırdığı CREDIT çalışmasında, bu oran % 15.7 dir. Yani Türkiye’de yaklaşık 7.5 milyon kişide, diğer bir ifade ile her 6-7 erişkinden birinde kronik böbrek hastalığı bulunmaktadır. Bu yönüyle kronik böbrek hastalığı, önemli bir toplum sağlığı sorunudur.
Kronik böbrek hastalığı sıklıkla son evreye kadar sessiz bir şekilde ilerlemektedir, genellikle erken evrelerde belirti vermemektedir. Bu nedenle hastalara erken evrelerde tanı konulamamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak böbrek hasarını önleyecek tedaviler için çok geç kalınmakta, hastalar hızlı ve dramatik olarak son evreye ilerlemektedirler.
Ülkemizde şuan 75.000 civarında böbrek hastası diyaliz veya böbrek nakli tedavilerine bağlı olarak yaşamını sürdürmektedir. Üzülerek belirtmeliyiz ki bu sayı birçok ülkeden daha yüksektir ve önümüzdeki yıllar içerisinde artış göstererek 100.000’i geçmesi beklenmektedir.
Kimler risk altında?
Tüm yönleriyle bakıldığında böbrek hastalığı için riskli grupları tanımlamak, bu gruptakilere yapılacak tarama testleri ile hastalığı erken evrede saptamak, böbrek hastalığı gelişimini önlemek ve ilerlemesini engellemek son derece önemlidir.
Yüksek risk grubunda olanlar
- Şeker hastalığı olanlar
- Kan Basıncı yüksek olanlar (hipertansiyon)
- Kalp-damar hastalığı olanlar
- Ailesinde böbrek hastalığı öyküsü olanlar
- Yaşlılar (yaş ≥ 60)
- Obezite = şişman olanlar ( vücut kitle indeksi ≥ 30 kg/m2)
- Sigara içenler
- Böbrek taşı öyküsü olanlar
- Tekrarlayan idrar yolu infeksiyonu olanlar
- Sık ağrı kesici ilaç kullananlar
- Tüm vücudu etkileyebilen romatolojik hastalığı olanlar
Kronik böbrek hastalığının belirtileri
Kronik böbrek hastalığında, ileri evrelerde vücudun tüm sistemleri etkilediğinden, çok çeşitli belirti ve bulgular görülebilir. Bunlar; hipertansiyon, geceleri sık idrara çıkma, göz kapaklarında veya bacaklarda şişlik, halsizlik, güçsüzlük, çabuk yorulma, iştahsızlık, cilt renginde değişiklik, uyku bozuklukları, kaşıntı, bulantı, kusma, ve nefes darlığı gibi herhangi bir hastalığa ait olabilecek özgü olmayan bulgu ve belirtilerdir. Ancak, kronik böbrek hastalığı sinsi seyreder ve bu belirtilerin çoğunun hastalığın ileri evrelerinde ortaya çıktığını unutmamak gerekir. Bu nedenle, kronik böbrek hastalığı için riskli grupta bulunuyorsak, bu belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeden doktora başvurmalıyız. Kontrol için belirtilerin ortaya çıkması beklenirse çok geç kalınmış olabilir
Böbrek hastalığının tanısı için hangi testler yaptırılmalıdır?
Yüksek kan basıncı kronik böbrek hastalığının sık ve erken belirtilerinden birisi ve aynı zamanda nedeni olduğundan kan basıncımızı düzenli olarak ölçtürmeliyiz. Bunun dışında basit bir idrar tetkiki ve kanda böbrek fonksiyon testlerinin değerlendirilmesi böbrek hastası olup olmadığımızı büyük oranda belirlenmesini sağlayacaktır.
Böbrek sağlığını korumak için öneriler
- Düzenli egzersiz yapınız
- Sağlıklı beslenin ve ideal kilonuzu koruyunuz
- Tuzu azaltınız
- Yeterli sıvı alınız (en az 1,5 litre/gün)
- Sigara içmeyiniz
- Aşırı alkol tüketiminden kaçınınız
- Ağrı kesici ilaçlardan kaçınınız
- Kan basıncınızı ve kan şekerinizi düzenli olarak ölçtürünüz
Şeker hastalığı, kan basıncı yüksekliği, kalp-damar hastalığı veya ailenizde böbrek hastalığı öyküsü, fazla kilolu veya yaşınız ≥ 60 ise böbreklerinizi yılda en az bir kere kontrol ettiriniz.
Kronik böbrek hastalığının tedavisi
Kronik böbrek hastalığı erken dönemde saptanır ve uygun şekilde tedavi edilirse önlenebilir, ilerlemesi engellenebilir veya yavaşlatılabilir ve yol açtığı yüksek ölüm riski azaltılabilir. Genel olarak kronik böbrek hastalığının tedavisi diyet ve birçok ilaçtan oluşmaktadır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa yararı o kadar fazla olmaktadır. Aksi halde son dönem böbrek yetmezliğine ilerleme kaçılmaz olmaktadır ki bu durumda hastaya diyaliz veya böbrek nakli yapılması gerekmektedir.
Benzer Yazılar
Dönemimizin en sinsi rahatsızlıklarından biri olan ve herhangi bir belirti seyretmeden ortaya çıkan böbrek yetmezliği hızlı bir şekilde yaygınlık göstermektedir.
Yapılan araştırmalar ile erişkinlerin yaklaşık olarak %33’ünde hipertansiyon rahatsızlığının olduğu kanıtlanmıştır.
Kronik böbrek hastalığı, böbrek işlevinin uzun bir süreçte ilerleyici kaybı ile karakterizedir.
Böbrek naklinde verici olacak adayların; genel sağlık durumlarının ve psikolojilerinin iyi olması;
Bugün organ bekleme listesinde adı olan yaklaşık 30 bin kişi bulunuyor. Bu 30 bin kişi her yeni güne taze umutlarla uyanıyor.
Hayır, asla satılamaz. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin organlarının bağışlanması durumunda
Nefrotik sendrom önemli bir hastalık grubunu temsil eder. Küçük yaşlarda olan çocukları etkisi altına almaktadır. Böbreklere zarar veren bu hastalık, nefronların deforme olması ile kendini göstermektedir.
Aşırı tuz tüketimi, diyabet rahatsızlığı, kiloda artış, tansiyon ve bazı tedavisi zor olan idrar yolu enfeksiyonları kronik böbrek yetmezliğine neden olan faktörlerdir.