Öğrenme Güçlüğü Nedir?

Öğrenme güçlüğü nedir?
Öğrenme güçlüğü; dinleme, konuşma, okuma, yazma ve mantık yürütme gibi yeteneklerin gösterilmesinde zorluk çekilmesi durumudur. Bunun yanı sıra; kişinin bilgi depolama, işleme ve üretme alanlarındaki başarısını da olumsuz yönde etkiler. Çocuklarda daha sık görülmesiyle beraber, erişkin bireylerde de gözlemlenebilir. Günlük yaşamda bu durum fark edilmeyebilir ve kişi yaşamını bunu bilmeden devam ettirebilir.
Öğrenme güçlüğü belirtileri nelerdir?
Okul öncesi dönem belirtileri şunlardır:
- Konuşmaya başlarken önemli ölçüde gecikme
- Kelimeleri telaffuz ederken, yeni kelimeleri öğrenirken zorlanma veya yavaş olma
- Motor hareketlerinin kazanılmasında yavaş ilerleme
İlköğretim dönemi belirtileri şunlardır:
- Okuma-yazmayı ve sayıları öğrenmede zorluk çekme
- Matematikteki işaretleri karıştırma
- Kelimeleri tersten okuma
- Yüksek sesle okumayı ve yazmayı reddetme
- Saati öğrenme konusunda zorluk çekme
- Yön kavramlarını ayırt edememe
- Arkadaşlık ilişkilerini kuramama
- Ev ödevlerini unutma
- Mimik ve beden hareketlerini anlama konusunda güçlük çekme
Öğrenme güçlüğü yaşayan her çocuk birbirinden farklıdır. Aynı özellikleri taşımadıklarından dolayı; özelliklerinin keşfedilmesine ve tanı almaları için detaylı bir değerlendirilmeye ihtiyaç duyarlar.
Öğrenme güçlüğü neden olur?
Öğrenme güçlüğünün nedeni net bir şekilde bilinmemekle beraber, yapılan araştırmalara göre; beyin yapısındaki işlevsel farklılıklar ile ilişkili olduğu düşünülüyor. Bu farklılıklar ise doğuştan geldiği için kalıtsaldır. Ebeveynlerde, benzeri bir hikaye bulunuyor veya kardeşlerden bir tanesinde öğrenme güçlüğü saptandıysa diğer çocuklarda da öğrenme güçlüğü şikayetinin görülme ihtimali artar.
Doğum öncesinde veya sonrasında yaşanan bir problem de bebekte öğrenme güçlüğüne yol açabilir. Örneğin; gebelik sürecinde alkol alma, oksijen yetersizliği, düşük kiloda doğum yapmak gibi durumlar, diğer sebeplerden olabilir.
Ekonomik koşulların, çevre faktörlerinin ve kültürel farklılıkların da öğrenme güçlüğüne yol açabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Benzer Yazılar
Suçiçeği genellikle bir çocukluk çağında görülen ve varicella zoster virüsünün (VZV) sebep olduğu, vücutta kaşıntılı..
Öğrenme güçlüğü; dinleme, konuşma, okuma, yazma ve mantık yürütme gibi yeteneklerin gösterilmesinde zorluk çekilmesi durumudur. Bunun yanı sıra; kişinin bilgi depolama, işleme ve üretme alanlarındaki başarısını da olumsuz yönde etkiler.
Çocuk ramotolojisi, 0-18 yaş aralığında bulunan bireylerin romatizmal hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenen bilim dalıdır.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Şenol Bozdağ, emzirme ile ilgili merak edilenleri anlattı.
Çevremizde bulunan ve vücudumuzda alerjik reaksiyon oluşturan maddelere alerjen denilmektedir.
Doğru ayakkabı ile çocuğunuzun ayak sağlığını koruyarak, sakatlanma riskini de en aza indirebilmeniz mümkün.
Krup hastalığı; gırtlak, soluk borusu ve bronşlardaki viral enfeksiyodan dolayı oluşur. Enfeksiyona bağlı gırtlak ve yakınındaki organlarda şişlik meydana gelerek, solunum sıkıntısı yaşanır. Bunun sonucunda; boğuk ve havlamaya benzer öksürükler görülür.
Birçok çocuk kış aylarının belli bir dönemini hastalanarak geçiriyor.
Sağlıklı bir bebekte, diş çıkarma dönemi ortalama 6-7 aylıkken başlar, ancak bu süreç bebekten bebeğe değişkenlik gösterir.
Anne Sütünün Bebeklerde Koronavirüse Karşı Koruyucu Etkisi Olduğunu Biliyor Musunuz? Son zamanlarda birçok annenin, gerek Covid-19 geçirmiş olsun, gerekse aşı olmuş olsun; kaygıları, “Bebeğimi emzirmeli miyim? Yoksa emzirmemeliyim mi?” olmaktadır.