Onkoplastik Cerrahi ile Memenizi Kaybetmezsiniz!

Onkoplastik Cerrahi ile Memenizi Kaybetmezsiniz!
Meme kanseri memenin süt kanalı ve lobüller hücrelerinin anormal ve kontrolsüz çoğalması sonucunda gelişen bir kanserdir.
Çoğalmaya başlayan hücrelerin yayılma potansiyeli olup vücudun tüm bölümlerini sarabilmektedir. Bu sebep ile kanser ne kadar geç teşhis edilir ise, hücrelerin tüm vücuda yayılması o kadar artmaktadır.
Meme Kanserinin Belirtileri
Memenin şekli ve boyutunda görülen değişiklik
Meme başında görülen akıntı ( kanlı )
Meme ve koltuk altı renk değişikliği ve derinin kalınlaşması
Meme başında çöküntü
Meme de şişlik, kızarıklık ve pullanma görülmesi
Meme kanserinde erken teşhis çok önemlidir. Bu sebep ile kanser tarama testleri ve meme muayeneleri mutlaka yaptırılmalıdır. 40 yaş üstü tüm kadınların muayene ve mamografi taraması yapılmalıdır.
Gelişen ve gelişmekte olan cerrahi teknikler nedeniyle meme kanserinin tedavi sürecinde önemli değişimlere yol açmıştır.
Meme Kanserinde Onkoplastik Cerrahi Tedavisi
Meme kanseri artık gelişen cerrahi teknikler ile memenin tamamı alınmadan tedavi edilebilmektedir. Bu cerrahi tedavide uygulanan onkoplastik cerrahi yöntemler ile kanserli olan doku alınır ve memenin dik bir görünüme kavuşması meme estetiği ile sağlanmaktadır. Bu yöntem ile büyümüş, deforme olmuş ve hatta sarkan meme dokusunun daha iyi bir görünümü olmaktadır.
Onkoplastik cerrahi tekniği ile kanserli olan doku çıkarılmaktadır ve daha sonra geride kalan meme dokusu ile estetik ve dik bir meme yapılabilmektedir. Bazı hastalar isteğine bağlı olarak sağlıklı memesine de bu işlemi yaptırmaktadır. Bu gelişen yeni cerrahi teknikler öncülüğünde kanser tanısı koyulmuş hastalar biraz da olsa yapılacak estetik ameliyatın verdiği yenilenme duygusu ile motive olmaktadırlar. Onkoplastik cerrahi teknikler her iki memeye de uygulanabilmektedir. İsteğe bağlı olarak sadece kanserli olan memeye değil, sağlıklı memeye de yapılabilmektedir. Uygulanan bu işlem sonrasında dik, simetrik ve daha estetik olmaktadır.
Benzer Yazılar
Kolon (kalın bağırsak) ve rektumdan (makat) köken alan kanserlere, kolorektal kanser denilmektedir. Kolorektal kanserler ülkemizde en sık görülen 3. kanser türüdür.
Polipler hücrelerin, normale oranla daha fazla arttığı kitlelerdir. Polipler, kalın bağırsakta en sık karşılan tümör çeşitleridir. Ancak vücudun diğer kısımlarında da görülebilmektedirler.
Divertikülit; kolondan dışarı çıkan balon şeklinde olan keseciklere verilen isimdir. Genelde kalın barsak kasının zayıf alanlarında gelişir.
Organ nakli, 20. yüzyılın son çeyreğinde tıbbın insanlık için geliştirilen bir mucizedir.
Gökhan Gülen (35) evli ve 2 çocuk babasıdır. İstanbul’da yaşayan Gülen’e, kronik böbrek yetmezliğinden dolayı hayat kurtaran bağış abisi Hakan Gülen’den (43) geldi.
Kolon ve rektum gastrointestinal sistem adı da verilen sindirim sisteminin parçalarıdır.
İki doku ya da iki organ yüzeyi arasında genelde bulunmayan bir kanalın olması durumuna fistül denilmektedir.
Aşırı tuz tüketimi, diyabet rahatsızlığı, kiloda artış, tansiyon ve bazı tedavisi zor olan idrar yolu enfeksiyonları kronik böbrek yetmezliğine neden olan faktörlerdir.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan, “Pandemi döneminde insanlık olarak zor günler geçiriyoruz. Bundan en çok etkilenen kesim de kronik böbrek yetmezlik nedeniyle diyalize girmek zorunda kalan insanlarımız” dedi.