Ukrayna’daki Savaştan Kaçtı, Annesine Böbreğini Bağışladı!

Yasemin Gündüz (44) uzun süredir organ bekledi. Oğlunun doğumundan sonra yüksek tansiyona bağlı böbrek nakli yaşadı. Birçok tedavi başvurusudu çabalar sonsuz kalınca İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi'ne başvuru yapıldı. 24 yaşındaki Tuna Gündüz Ukrayna'ya gitmek üzere annesine böbreğini vermek için savaştan kaçarak İstanbul'a geldi.
44 yaşındaki Yasemin Gündüz, oğlunun doğumu sırasında bozulmalar nedeni ile böbrek nakli ile karşılaştı. İstanbul'da yaşayan Yasemin Gündüz uzun yıllar böbrek nakli ile mücadele etti. Ukrayna'da okuyan Tuna Gündüz, savaştan kaçmayı başararak annesine yeni bir yaşam hediye etti.
'Oğlumdan bir can satın aldım, çok farklı duygu'
İstanbul'da konut uzmanlığı yapan Yasemin Gündüz, çok zorlu süreçlerden geçtiğini belirtti. Yasemin Gündüz, “11 yıldır tedavi teknolojisi. Gitmediğim hastanede, almadığım tedavi kalmadı. Babam ve kız kardeşimin böbreklerini vermek için gönüllü oldular fakat onlarında rahatsızlıklar vardı. Olumsuz sonuçlandı. Diyalize girdiğimde saatlerim ve günlerim devam eder. Hayatımı verimli bir şekilde yaşamayı sürdürüyorum. Oğlumun bana böbreğini vermek için çok uğraştı. Ben özellikle hiç istemedim. Fakat kardeşinin ısrarları sonuç, onunla dolu dolu geçireceğimiz yılları düşününce kabul ettiğinizi. Kadavradan aktarımların çoğalması gerektiğini düşünüyorum. Belki kadavradan bir nakil yapılsaydı, çocuğumdan böbrekten almak zorunda kalacaktım. Oğlumdan bir can satın aldım, bu çok farklı bir duygu. Bundan sonra yaşayacağımız çok güzel yıllarımız olacak” dedi.
'Gelmezsem annemi kaybederim'
Ukrayna'daki savaştan kaçarak annesine böbreğini bağışlayan Tuna Gündüz, “Teyzemin böbreği anneme uymayınca savaştan kaçarak Türkiye'ye geldim. Kadavradan yayınlanan fakat ne zaman çıkacağı belli değildi. Kadınların de kadavradan nakilleri çok yaygın değil. İkna etme sürecimiz biraz zor oldu. Anneme böbreğimi vermek istediğimde annemi kabul etmedi. Bir anne bir evlat için onun mücadelesini nasıl kabul ediyorsa, bu ayrılık tarihini hiç düşünmedim. Annem diyalizi kaldıramıyordu. Böyle olunca onu kaybetmekten çok korkuyorum. Annemle geçireceğimiz çok güzel yıllarımız olacak” diyerek farklılaştılar dile getirildi.
'Kadavradan organ bağışı ile nakil yapmak bireysel tercihimiz'
Ameliyatın ardından devam eden İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan , “ Yasemin Hanım'ın babasında şeker hastalığı, kız kardeşinin böbreklerinde ise taş vardı alamadık. Diyaliz çalışmaya devam edecekken oğlu gönüllü oldu. Bütün bağışı alan kişinin organ bağışı ile bağışlanan organlardan nakil yapmak gönüllü tercihimizdir. Şu anda 30 bin yakın böbrek hastası nakil listesine kayıtlıdır. Birçok hastada organın gelişmesi düşük olması ve listede beklememesi çok uzun olması nedeniyle listeye kaydolmamaktadır. gerçekte listede bekleme süresi ortalama 10 yıl civarındadır. Ancak bir böbrek uygun olduğunda çok sayıda kıstas arasında o böbreği alabilmek için en önemli puan hasta ile alınacak arasında böbrek doku uyumu veriliyor” açıklamalarında bulundu.
Benzer Yazılar
Okan Üniversitesi Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi, meme kanserinin tedavisinde hastalarına dünya standartlarında
Eşine böbrek vermek için İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran Adem Kuğu(47) At Nalı böbrek olduğunu öğrendi. 25 yıllık çift nakil ile tekrar hayata tutundu. Operasyon Genel Cerrahi Uzmanı ve Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alp Gürkan tarafından başarılı ile gerçekleşti.
Makat bölgesinde çatlak ve yırtık oluşumlarına neden olan durumlar şunlardır:
Yapılan araştırmalar ile erişkinlerin yaklaşık olarak %33’ünde hipertansiyon rahatsızlığının olduğu kanıtlanmıştır.
Whipple ameliyatında safra yolları, pankreas başı ve 12 parmak bağırsağı tümörleri odak alanına girmektedir. Genel Cerrahi branşının en önemli operasyonları arasında yer alan Wipple tekniğinde işlemi gerçekleştirecek ekibinn deneyimi çok önemli ve değerlidir.
Midenin hızlı bir şekilde boşalmasına neden olan, mide bulantısı, ishal ve yemek sonrası yorgunluk hissettiren bir sorundur. Ağızdan alınan yiyecek ve içecekler mide yoluyla on iki parmak bağırsağına ulaştırılır. Bu geçişin hızlanması ve yüksek kahbonhidratlı gıdaların ince bağırsağa hızla ulaşması dumping sendromunu meydana getirir.