Varikosel Baba Olmanıza Engel Değil!

Varikosel nedir?
Varikosel, kısırlık problemi yaşayan kişilerin hemen hemen %30’u ile %40’ında görülen, testisteki toplardamarların varisleşmesi yani damar genişlemesi durumudur. Genel olarak hiçbir bulgu vermezken, zaman içerisinde etkisini artırarak; torbalarda şişlik, bazen ağrı ve spermin hareket bozukluğuna sebep olabilir.
Testisleri koruyan skrotum isimli dış torba keselerinin ısısı, vücudün ısısından birkaç derece daha azdır. Yani spermlerin çok sağlıklı bir şekilde üretilmesi için mevcut vücut ısısından daha serin bir ortama ihtiyaç vardır. Bu torba keselerinde oluşan varislerin içerisinde kan birikimi oluşacağı için; artan ısı sperm üretiminin kalitesini bozar. Yalnızca ısı artışı olmamak ile birlikte öngörülen başka bir teori de; damar yapısının ve kanlanmanın artması sebebiyle böbrek ve böbrek üstü bezlerinden gelebilecek toksik maddelerin testis torbalarında birikebilmesi durumudur.
Tanı nasıl konulur?
Testise uzanan damar ve sinir yapısının el ile muayene edilmesi sonucunda teşhis konulmaktadır. Bu fiziki muayene esnasında; öksürtülerek ya da ıkındırılarak kişinin karın içi basıncı artırılır. Böylece genişlemiş damar yapısı gözlemlenerek değerlendirme yapılır.
Varikoselin tedavisi var mıdır?
Doppler ultrasonografi yöntemi ile de varikosel araştırılabilir; ancak el ile yapılan muayenede belli olmayan, sadece ultrasonografi görüntülemesinde tespit edilen varikoselin klinik yönden hiçbir anlamı olmadığı ve operasyon gerektirmediği söylenir. Bu nedenle ele gelmeyen, hafif varikoselin tedavi edilmesi önerilmemektedir.
Varikosel nasıl tedavi edilir?
Varikosel rahatsızlığı cerrahi yöntem ile tedavi edilir. Mikroskop yardımıyla kasıktan girilerek, testisten gelen toplardamarlar bağlanır. Mikroskop kullanılması; damarların daha net görülmesini sağlarken, testisi besleyen damarın korunmasına yardımcı olur. Doğru tanı ve başarılı cerrahi işlem uygulaması ile varikosel vakalarında; sperm değerlerinde %60’a kadar iyileşme görülebilir. Tanısı doğru olarak konulan ve mikro cerrahi yöntemlerin başarılı uygulaması ile tedavi edilen varikosel vakalarında spermiyogram değerlerinde ortalama % 50-60 oranında düzelme sağlanabilir.
Varikosel operasyonundan sonraki 6 ay içerisinde yaptırılan sperm analizinde düzelme görüldüğü halde, gebelik durumu oluşmuyorsa; muhakkak rahim içi aşılaması ya da tüp bebek uygulamasına başvurulmalıdır.
Bebek isteği ile başvuran erkeklerin önce sperm değerleri kontrol edilmelidir. Hafif bir bozukluk tespit edilmesi durumunda aşılama yöntemi ile gebelik oluşumunu sağlamak mümkündür. Eğer sperm bozukluğu ileri seviyede ise (5 milyondan az sperm sayısı) yapılan aşılama yönteminde olumlu bir sonuç elde edilemez. Bu durumda bir ürolog görüşü de alınarak, tüp bebek yönteminin uygulanması gerekir.
Tüp bebek uygulamalarındaki başarı oranı çok iyi olduğu için; kişiler yaptırdıkları varikosel operasyondan sonra 6 ay beklemektense, tüp bebek tedavisini de tercih edebilmektedirler.
Benzer Yazılar
İdrarın vücuttan dışarıya atılmasını sağlayan, penis ucu ile mesane arasında bulunan bağlantı borusuna üretra denir. Üretranın darlığı ise, idrarın mesaneden rahatça dışarıya atılamamasına ve haliyle idrarın mesanede birikmesine neden olan durumdur.
Sünnetsiz erkek çocuklarında, sünnetli olanlara göre 10 kat daha fazla idrar yolu enfeksiyonu görülmektedir.
Halk arasında su fıtığı olarak bilinen hidrosel; torbaların şişmesi ve su toplaması anlamına gelir. Özellikle yeni doğan bebeklerde yaygın bir şekilde görülür.
Tam olarak sebebi belirlenmemiş olan bu hastalığın her yaşta görülmesi mümkün olduğu gibi, çoğunlukla 60 yaş üstünde görüldüğünden ileri yaş hastalığı olarak düşünülebilir.
Frengi; cinsel yol ile bulaşan yaygın hastalıklardandır. Bu hastalığa treponema pallidum ismi verilen mikroorganizma sebep olur.
Mesane tümörleri iyi ve kötü huylu olarak ikiye ayrılabilir. Kötü huylu tümörler kanser hücrelerini taşımakla beraber; çoğunlukla görünen bir tümör olabiliyor.
İyi Huylu Prostat Büyümesinde (Bph) Cerrahi Tedaviler
Birçok kanser örneğinde olduğu gibi, böbrek kanserinin de nedeni tam olarak bilinememektedir. Yapılan araştırmalar, bazı durumların risk oluşturabileceğini gösteriyor
Ereksiyonun oluşu esnasında, penisin 90 derecelik bir açı ile düz olarak bulunması gerekir.