Tüp Bebek ve Tedavi Aşamaları Süreci
1. Ön görüşme
Anne ve baba adaylarının, tedaviye başlayacakları ya da başlamayı düşündükleri doktoruyla yaptığı ilk görüşmedir. Bu görüşmeyle, çiftin; geçmiş deneyimleri, tüp bebek yaptırmaya nasıl karar verdiklerinin süreci, daha önce yapılan test ve tahliller üzerine konuşulur.
2. Muayene ve testler
Görüşme sonrasında; doktor, anne adayını muayene ederek her iki eşten de birtakım başlangıç testlerinin yaptırılmasını ister. Bu testler; kadında yumurtalıkların ve rahmin durumu ile ilgili, erkekte ise sperm kapasitesi ve kalitesinin durumu ile ilgili fikir edinilmesine yardımcı olur.
3. Yumurta üretiminin artırılması
Tedavi için ön hazırlık yapıldıktan sonra; kadının adet döneminin 2. ya da 3. gününün gelmesi beklenir ve tüp bebek tedavisine başlanır. Bu süreçte; anne adayının 8 ila 10 gün arasında, doktorunun verdiği hormon iğnelerini kullanması gerekir.
4. Düzenli kontroller
Doktorun verdiği hormon iğneleri ile gelişen folikül yapıları rutin kontroller ile gözlemlenerek, olması gereken sayıya ulaşılması takip edilir. Gerek görüldüğü zaman ek tedaviler ile folikül gelişimlerinin seviyesi indekslenir.
5. Çatlatma iğnesi
Yapılan hormon takviyesinden sonra; çatlatma iğnesi (HCG) kullanılarak, yumurtaların 34-46 saat içinde olgunlaşması sağlanır. Bu iğne yumurta toplama işlemi için uygun saatin belirlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle hemşirenizin anlattığı şekilde, planlanan saatte yaptırılması oldukça önemlidir.
6. Yumurta toplama (OPU)
Çatlama iğnesinin yapılmasını takiben 34-36 saat içinde olgunlaşan yumurtalar, ameliyathane ortamında toplanmaya başlanır. Bu işlem “OPU” olarak adlandırılır. Anestezi altında gerçekleştirildiği için ağrı hissedilmez.
7. Sperm alınması ve embriyo oluşturma
OPU işlemi ile aynı gün baba adayından da sperm örneği alınır. İşlemden en az 3 gün, en çok ise 5 gün önce cinsel kısıtlama yapması gereken baba adayı, belirtilen bu süreler boyunca asla boşalmamalıdır.
Gerekli görülebileceği durumlarda; sperm hücrelerinde yapılan genetik ayıklama ile var olan bozukluklar belirlenir ve bunların giderilmesi için bazı uygulamalar yapılır. Bunun sonucunda ayırt edilen sağlıklı spermler, mikroenjeksiyon ile anne adayının yumurtalarına enjekte edilir. Böylece embriyolar oluşturulmuş olur.
8. Embriyo takibi
Spermle döllenen yumurtalar embriyolara dönüşürler. Bu embriyolar; klinik ortamda kendilerine sağlanan anne rahmine benzer en yakın ortamda “embriyoskop” ile takip edilir ve sonunda en kaliteli olanları seçilir.
9. Embriyo transferi
Embriyo takibi esnasında gelişmiş ve en kaliteli olan embriyolardan bir tanesi seçilir. Seçilen bu embriyonun anne adayının rahmine transfer edilmesi sağlanır. Bu işlem sırasında anestezi verilmez. Yalnızca; anne adayının idrarını tutuyor olması gerekir. Bunun nedeni; idrar kesesinin rahme baskı yapması ve böylelikle kataterin rahim içerisinde daha rahat ilerlemesidir.
Transfer işleminden sonra; anne adayı, yarım saat gözetim altında tutulur ve taburcu edilir. Anne adayının bu dönemde bol sıvı tüketiyor olması ve yorucu işlerden kaçınıyor olması çok önemlidir.
Benzer Yazılar
Hastalıklara Karşı Kalkan Etkisi Yaratan P Vitamini
Akdeniz anemisi olarak da bilinen talasemi, genetik bir kan hastalığıdır.
Yapılan araştırmalar sonucunda; verem (tüberküloz) mikrobunu, Dünya nüfusunun dörtte birinin taşıdığı belirlenmiştir.
Birçok hastalığa davetiye çıkaran sıcak havalar, beynimiz için daha da riskli.
Kışın Enfeksiyonlara Doğal Kalkan: Vitamin ve Mineral Deposu Besinler!
Kemik erimesi bir diğer adı ile Osteoporoz vücut çok fazla kemik kaybına uğradığında veya çok az kemik oluşumunda ortaya çıkan kemik hastalığıdır.
Kadınların cinsel hazzında, orgazm olmasında her zaman adı geçen
Kaşların kulağa en yakın olan bölgesinde yaşın ilerlemesine bağlı olarak düşme görülür.
Tam olarak sebebi belirlenmemiş olan bu hastalığın her yaşta görülmesi mümkün olduğu gibi, çoğunlukla 60 yaş üstünde görüldüğünden ileri yaş hastalığı olarak düşünülebilir.