Alkole Bağlı Bu Rahatsızlıkları Hafife Almayın
Alkollü araç kullanmanın trafik kazalarına neden olduğunu ya da fazla alkol tüketiminin karaciğer sirozuna yol açtığını hepimiz biliyoruz. Alkol kullanımının sonuçları olarak; yalnızca karaciğer sirozunu ve trafik kazalarını görüyorsanız yanılıyorsunuz. Yapılan araştırmalara göre; alkol tüketiminin neden olduğu 60’dan fazla hastalık tespit edilmiştir. Peki, bu hastalıklar nelerdir?
- Anemi: Fazla alkol tüketimi, oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin mevcut sayısını azaltır. Bunun sonucunda, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi gelişir. Belirtileri; halsizlik, yorgunluk ve nefes darlığıdır.
- Kanser: Alkolde bulunan etanol, sindirimin başlaması ile karsinojen olan asetaldehite dönüşür. Düzenli bir şekilde tüketilmesi durumunda ise kanser riski artar. Bu duruma bağlı olarak gelişen kanser türler; baş-boyun, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, meme, kolon ve rektum kanserleridir.
- Kalp damar hastalıkları: Aşırı alkol tüketimi, kan pıhtılaşmasını tetikliyor yani; kalp krizi ve felç risklerini artırıyor. Aynı zamanda; kalp kaslarını da etkileyerek kardiyomiyopati olarak adlandırılan rahatsızlığa sebep oluyor.
- Bunama: Yaşlı bireylerde, yaklaşık %2 oranında bunama görülür. Alkolü fazla tüketen kişilerin beyinlerindeki bazı bölümler ise bu duruma bağlı olarak normalden çok daha hızlı küçülür ve ciddi hafıza kayıplarına neden olur.
- Epilepsi: Alkol tüketimi sonucunda epilepsi gelişebilir. Mevcut olan epilepsi hastalarında ise nöbetleri tetikleyebilir. Ayrıca; epilepsi tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, alkol ile etkileşime girdiği için dikkat edilmesi hayati önem taşır.
- Gut: Gut, el ve ayak eklemlerinde ağrılara, böbrek ile kalp ve damar rahatsızlıklarına yol açan ciddi bir hastalıktır. Eklem içlerinde ve etrafında ürik asit kristalleri birikmesine neden olan gut, alkol kullanımına bağlı olarak da gelişebilir.
- Yüksek tansiyon: Alkol; sıcaklık ve stres gibi etkenlere bağlı olarak, kan damarlarının genişleyip daralmasını sağlayan sempatik sinir sisteminin bozulmasına neden olabilir. Eğer; yüksek tansiyon devamlı bir hale gelirse, böbrek ve kalp rahatsızlıkları gibi ciddi hastalıklar gelişir.
Alkol bağımlılığı tedavisi için yapılması gerekenler nelerdir?
Alkol tüketen ve tedavi olmak isteyen kişiler; donanımlı hastanelerin Sigara Bırakma Polikliniklerine, hastanelere bağlı Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezleri ile psikiyatri kliniklerine başvurabilirler.
- Tedavi, hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir.
- Tedavi sonrasında, kişinin uzun bir süre izlenmesi gerekmektedir. Uzun süre hastanede kalmasından sonra, eğer; kişi izlenmezse yeniden alkol tüketmeye başlaması kaçınılmazdır. Belirli aralıklarla psikolojik destek alınması ve yardım gruplarına katılım sağlanması tekrar başlama riskini ciddi oranda azaltır.
- Tekrarlamalar ilk 6 ayda sıklıkla görüldüğü için bu süreçte dikkatli olunması gerekir.
- Alkol bağımlısı olan kişinin ailesi, tedavi sürecinde önemli rol oynar. Örneğin, alkole devam ettiği sürece onunla birlikte olamayacağını belirten eşi, alkolü kullanan kişinin alkolü bırakması için tek başına yeterli bir sebeptir.
- Alkol bağımlısı kişi; tedavi programını kabul etmiyorsa, doktor ve hasta ilişkisi kesilmemelidir. Doğru zaman olarak; alkol kullanan kişinin tedaviyi kabul edeceği bir psikososyal kriz beklenmelidir.
Benzer Yazılar
Yetişkin bir kişinin günlük ihtiyaç duyduğu çinko mineralinin miktarı 15-20 mg civarındadır. Gebelik, emzirme, birtakım rahatsızlıklar, büyüme ve gelişme gibi bazı durumlara göre bu miktar değişiklik gösterebilir. Bu miktarın alınamamasına; dengesiz beslenme, kronik rahatsızlıklar ve gebelik gibi birçok faktör etki ediyor olabilir.
Şeker hastalığı, pankreasın istenilen kadar insülin direnci üretememesi
Kan değerleri vücudun sağlıklı bir şekilde işlediğini gösteren önemli bir referanstır.
Günümüzün en yaygın kronik hastalıklar arasında yer alan halk arasında bilinen adıyla şeker hastalığı, değişen yaşam alışkanlıklarıyla birlikte, her geçen gün artıyor.
Hipertansiyon, ülkemizde her üç kişiden birinde görülen önemli bir sağlık sorunudur. Önemi; hedef organlar olan kalp, damarlar, beyin, böbrek ve gözlerin etkilenmesi sonucunda inme, kalp krizi, periferik damar hastalıkları, kronik böbrek hastalığı ve görm
Ramazan ayında diyabet hastalarında, uzun süreli açlık sonucu şeker yükselmesi, şeker düşmesi, şeker koması, tansiyon yükselmesi, kalp krizi ve felç riskinde artma gibi çeşitli istenmeyen durumlar ortaya çıkmaktadır.
Normal değerlerinin üstünde olan kan basıncına hipertansiyon denir
Safra, karaciğerimizin altında bulunan ve armuta benzeyen bir sindirim organıdır. Safra kesesinin rolü, karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolamaktır.
B12 vitamini B vitaminleri gibi suda çözünen bir vitamindir. Merkezi sinir sisteminin etkin faaliyet göstermesi için B12 vitaminine ihtiyaç duyulur içerisinde kobalt bulunan vücudumuzda önemli vitaminlerden biridir.
