Boğmacadan Çocukları Korumanın Yolları

Boğmaca
Mikropların sebep olduğu bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Öksürük görülen en önemli belirtisidir. Boğmaca hastalığı kendisini bu şekilde göstermektedir. Her dönemde ve her yaşta görülmektedir. Özellikle çocukluk çağında şiddetli seyretmektedir. Her dönemde görülmesinin yanı sıra sonbahar dönemlerinde genel olarak ortaya çıkmaktadır. Hastalık görülmeye başladıktan sonra yaklaşık olarak 30-40 gün kadar devam etmektedir.
Boğmacanın Belirtileri
Boğmaca hastalığı yaklaşık olarak 6-8 hafta sürmektedir. İlk yirmi gün bu hastalık için çok önemlidir. Çünkü, hastalığın bulaşabildiği dönemdir. En önemli belirtisi olan öksürük görülmeye başladıktan sonra bir süre daha hastalık bulaşabilir. Genel olarak belirtileri soğuk algınlığı gibidir. Öksürük, ateş, hapşırma, burun akıntısı görülmektedir. Gün içerisinde de sert ve yoğun öksürük atakları görülmektedir. Bu nöbetlerin sonunda hasta oksijensiz kaldığı için derin nefes alma isteği ortaya çıkmaktadır.
Çocuklarda belirti olarak morarma, bulantı, kusma gibi şikayetlerde görülmektedir. İyileşme döneminin süresi kişiye göre değişmektedir. Hastalığın şiddeti tedavi sürecinin belirlenmesinde önemlidir.
Boğmaca Tedavisi
Genel olarak 2 haftalık bir süreçte antibiyotikler ile tedavi edilmektedir. Öksürme nöbetleri başlamadan önce antibiyotiklere başlanırsa şikayetler azalmaktadır. Yani ne kadar erken dönemde ilaç tedavisine başlanırsa şikayetlerin azalması o kadar mümkündür.
Boğmaca tanısı koyulan hastalar genellikle 2 hafta boyunca antibiyotikler ile tedavi edilirler. Antibiyotik ne kadar erken (özellikle kriz şeklindeki öksürükler başlamadan önce) dönemde verilirse şikayetleri azaltmada o kadar etkilidir.
Boğmaca tanısı koyulan bazı çocukların özellikle 1 yaşın altındaki hastanede yatarak tedavi edilmeleri gerekir. Boğmaca olan bir yaşın altındaki her beş çocuktan birinde nefes darlığı, nefes durması, özellikle öksürük nöbetleri sırasında oksijen ihtiyacı, zatürre, ağzından alımın iyi olmaması nedeni ile bebeğin vücudunun susuz kalması gibi komplikasyonlar ortaya çıkmaktadır.
Boğmacadan Korunma Yolları
Hastayla yakın temas içinde bulunan ya da aynı ortamı paylaşanların mutlaka eritromisin proflaksisi olması gerekir. İlk bir hafta hastanın kaldığı yer, bulunduğu ortam diğer bireylerden ayrılmalıdır. Bu üsre içinde hastaya antibiyotik tedavisi uygulanır. Asıl korunma yöntemi aşılamadır. Çocukluk dönemind eyapılır. Hasta yakınlarının da aşılarının yapılması gerekmektedir.
Boğmaca Aşısı
Boğmaca hastalığını geçirenler bu hastalığa karşı bağışıklık kazanırlar. Hastalıktan korunmak için aşı uygulanır. Boğmaca aşısı kas içine enjekte edilerek uygulanan, içinde ölü mikropların bulunduğu bir aşıdır. Bu ölü mikroplara karşı vücut koruyucu görevleri olan antikorlar üretir. Mikrop vücuda girdiğinde onu tanır ve çoğalmasını engeller. Bu şekilde boğmaca mikrobuna karşı bağışıklık kazanılır. Aktif olmayan bir aşı olduğundan bir kere aşı olmak tamamen koruyuculuk sağlamaz.
Bebeklere 4 doz şeklinde uygulanır. İlk doz 2. ayda verilir. İkişer ay arayla aşı iki kere daha tekrarlanır. 4.doz ise bebek 1.5 yaşındayken uygulanmaktadır. Gerekirse 5-6 yaşlarında bir 5.doz daha verilebilir. 7 yaşından sonra aşı uygulanmaz. Aşının bazı yan etkileri vardır. Yorgunluk, ateş yüksekliği, bulantı, kusma gibi yan etkiler ile; aşı yerinde kızarıklık, ağrı ve şişlik oluşabilir. Üç gün içinde bu etkiler ortadan kalkar.
Formun Altı
Benzer Yazılar
Sigara, koroner kalp hastalıklarını hızlandıran en önemli faktörlerden bir tanesidir. Akciğerleri hemen etkilediğinden dolayı ameliyat sonrasında da ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir.
Trakeobronkomalazi (TBM), ana havayollarında meydana gelen bir solunum yolu hastalığıdır. Nefes ile aldığımız havayı, akciğerlerde oksijen-karbondioksit değişiminin sağlandığı “alveol” adıyla bilinen küçük keseciklere taşıyarak, genellikle kıkırdak yapısından meydana gelen borulara; trakea ve bronş denilmektedir.
İlkbahar ayı yaklaştığında sık rastlanan sorunların başında alerji geliyor.
Bu işlem, bronkoskopi odasında ya da ameliyathanede yapılabilir. Hekiminiz; size, kendinizi uykulu ve rahat hissetmenizi sağlayacak bazı ilaçlar verecektir. Bazı durumlarda ise genel anestezi tercih edilebilir.
Yapılan araştırmalar sonucunda; verem (tüberküloz) mikrobunu, Dünya nüfusunun dörtte birinin taşıdığı belirlenmiştir.
Plörezi, akciğer zarında sıvı birikmesi anlamına gelir. Sağlıklı bir bireyin akciğerlerinin dış kısmında parietal plevra ve iç duvar kısmındaysa visseral plevra olmak üzere 2 farklı zar tabakası bulunur. Bu zarlar arasında bulunan kaygan sıvı, solunum yaparken akciğerlerin sorunsuz bir şekilde şişip sönmesini sağlar.