Hamilelikte Karşılaşılan Vücut Değişikliklerinin Hangileri Geçici?

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökçenur Gönenç, hamilelik döneminde meydana gelen fizyolojik değişimleri anne adaylarına açıklayarak, önerilerde bulundu.
Gebelik, kadın hayatında çok özel bir dönemdir. Vücutta adeta bir hormon fırtınası vardır ve bu nedenle tüm sistemlerde, fizyolojik birçok değişiklik meydana gelir. Bu değişikliklerin bir kısmının mekanizması, hala tam anlaşılmış olmamakla birlikte bilinen tek şey; bu değişikliklerin bebeği korumak ve yaşatmak için olduğudur. Gebe kadının vücudunda artan östrojen ve progesteron hormonuna bağlı olarak; cilt, saç, tırnak gibi dokularda değişiklikler olmakta, bunların çoğu anne adaylarını endişeye sevk etmektedir. Endişenin temelinde; bu değişikliklerin bebeğe bir zararı olup olmadığı yatarken, diğer yandan bu değişikliklerin kalıcı mı yoksa geçici mi olduğu soruları bulunmaktadır.
Değişikliklerin çoğu geçici
Gebelik, duygusal yoğunluğa ve hormonal değişimlere bağlı olarak psikolojik gel-git’lerin yaşandığı bir dönemdir. Anne adayı, kendi vücudundaki hızlı değişimlere adapte olmaya çalışır. Bu stresin üzerine bir de aynaya baktığında, kendini güzel görmemesi eklendiğinde, psikolojik çöküş başlayabilir. Temelde bilinmesi gereken; bu değişiklerin çoğunun geçici olduğu, bir kısmının doğumdan sonra tamamen geçeceği, bir kısmının büyük ölçüde azalacağıdır. Cilt çatlakları gibi kalıcı olabilecek durumlara da “bebekten hatıra” denmesi ve durumla barışık olunması gerektiği düşüncesindeyim.
Oluşabilecek yüz lekelerine karşı güneş kremini ihmal etmeyin!
Kliniğe en sık başvuru nedeni olan sıkıntılar; saç dökülmesi, tırnak kırılması, lekelenme, kıllanma ve cilt kuruluğudur. Anne adaylarının neredeyse yüzde 75’inin yüz bölgesinde, gebelik maskesi denen leke oluşabilir. Yüksek östrojen seviyesine bağlı bu durum; yüzde özellikle alın, burun, dudak üstü, elmacık kemiklerinin üzeri ve çenede yoğunlaşan koyu renk şeklinde görülür. Bu maske oluştuktan sonra, geçmesi kolay olmayabilir. O yüzden, oluşmasını engellemek için önlem almak gereklidir. Özellikle yaz aylarında olmak üzere, güneşe maruz kalınacak durumlarda, mutlaka koruma faktörlü güneş kremi uygulanmalıdır. Bu sayede, güneşin lekeleri alevlendirme etkisinden korunulmuş olur. Oluşmuş maskenin giderilmesi için PRP, mezoterapi, lazer uygulamaları gibi yöntemler kullanılabilmektedir ancak günümüzde bu yöntemlerin, gebelik esnasında güvenilir kullanımına ilişkin yeterli bilimsel veri bulunmamaktadır.
Saç dökülmesi en sık karşılaşılan sorunlardan
Saç değişiklikleri, gebeleri huzursuz etmektedir ancak bunların çoğu gebelik bitimiyle normalde dönecektir. En sık görülen sorun, saç dökülmesidir. Bu dökülme erkek tipi saç dökülmesi dediğimiz ön–yan kısımların açılması şeklinde olabilir. Vücudun çeşitli bölgelerinde, kıllanma artışı gözlenebilir. Daha önce olmayan yerlerde, yeni kıllar çıkabilir. Bu durum, koyu tenli kadınlarda daha belirgindir. Bunlardan kalın olan kıllar için doğum sonrası, lazer epilasyon gerekli olabilecekken ayva tüyü şeklindeki ince kıllar genelde, doğumdan sonraki 6 haftalık lohusalık dönemi sonunda dökülür. Tırnaklar gebelikte daha hızlı uzarlar ancak genellikle; yumuşama, incelme, enine çatlaklar oluşması ve tırnağın yaprak yaprak ayrılması görülebilir.
Lohusalığın bitmesini bekleyin!
Cildin kuruması, pul pul olması hatta soyulması da gebelikte karşılaşılan bir durumdur. Hafif kuruluktan başlayıp, tüm vücudu saran döküntülere kadar geniş yelpazede cilt değişikliği görülebilir. Cildin temiz tutulması, nemlendirilmesi, çok yönlü beslenme ile bu durum engellenebilir. Bazı durumlarda ek vitamin takviyesi gerekebilmektedir. Gebelikte oluşan tüm değişikliklerin normal duruma dönmesi, lohusalık olarak adlandırılan doğum sonrası 6 haftalık dönemde gerçekleşir ki bebeğin “kırkı çıkması” da buradan gelir. Bu nedenle; gebelikte oluşan değişiklikler için lohusalık sürecinin bitmesi beklenmeli, bu süreç sonunda sebat eden durumların tedavisi üzerine yoğunlaşılmalıdır.
Benzer Yazılar
Sütüm gelmiyor endişesiyle hemen mamaya başlamak doğru değil.
Tiroid bezi hamilelik esnasında büyüyebilir, bu durumda guatr gelişir. Hamilelik ile ilikili guatr, iyor eksikliği olan coğrafi bölgelerde daha sık görülür.
Cinsel ilişkide ağrı, acı hissi gibi hisler disparoni olarak tanımlanmaktadır.
Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ gebeleri gripten kurtaracak ipuçlarını anlatıyor.
Kız çocuklarında labial füzyon % 1.8 ile % 3 oranında görülmektedir. Kız çocukların cinsel organlarındaki küçük dudaklar olarak adlandırılan ve iki yanda yer alan yapıların birbirlerine yapışarak giriş kısmının, hatta bazen idrar çıkış deliğinin de önünün beyaz ve mavimsi, ince bir doku ile kapanması durumudur.
Epidural doğum, normal doğum planlanan gebeliklerde anne adayının doğum işleminde duyduğu ağrıları ciddi anlamda azaltarak doğum eyleminin gerçekleşmesini sağlayan destekleyici anestezi yöntemidir.
Henüz bebeğini emzirirken tekrar hamile olduğunu öğrenen birçok anne adayının aklına takılan en büyük soru işareti “Hamileyken emzirebilir miyim?” olmaktadır.
Kegel egzersizleri bilinen diğer adıyla pelvik taban egzersizleri, kadınlarda vajina etrafındaki kasların güçlendirilmesi için yapılan egzersizlerdir. Kegel egzersizleri düzenli yapıldığı takdirde; bu kaslar kuvvetlenerek idrar kaçırma, rahim sarkması gibi birçok sorunun önüne geçer.
Hamilelik Döneminde Nefes Egzersizlerinin Önemi
Rahim ağzı kanseri daha çok gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde daha sık görülen kanser türüdür.