Klima Kullanımındaki Riskler ve Hastalıklar
Klima kullanımında nelere dikkat edilmelidir?
Düzenli bir şekilde bakımı yapılmayan ve temizlenmeyen klimalar; gribal hastalıklardan, yüz felcine kadar pek çok hastalığın habercisi olabiliyor. Hemen hemen artık her evde ve tüm iş yerlerinde olan klimaların kullanımında nelere dikkat edilmesi gerektiğini bu yazıda ele aldık.
Uzun süre çok düşük ısıda kullanmayın
İnsan vücudu, ani ısı değişikliklerinden kolaylıkla etkilenebilir. Örneğin soğuk bir ortam, vücudun direncini düşürür, bakterilerin varlıklarını göstermesine neden olur. Özellikle sıcak ortamdan soğuk ortama geçiş, hiç istediğimiz bir durum değildir. Bu yüzden klima ısı derecelerinin çok iyi bir şekilde ayarlanması ve düşük ısılarda kullanılmaması gerekir.
Yüz felci geçirme ihtimalini göz ardı etmeyin
Çocuklar, yaşlılar üst ve alt solunum yolu ile ilgili rahatsızlığı olan kişilerin klima kullanımı konusunda daha dikkatli olması gerekiyor. Klimalardan yüze direkt gelen soğuk hava üflemesi, yüzün sinir kılıfına etki gösterebilir, ödem ve yüz felçleri ile sonuçlanabilir.
Alerjik rahatsızlığı bulunan kişiler dikkat
Klimalar üflediği soğuk hava ile beraber ortama toz da yayar. Bu durum özellikle, alerjisi olan kişilerin şikayetlerini artırır ve krizlerini tetikler. Şiddetli kuru öksürükler yaşamanızı isteyeceğimiz bir durum değildir. Bu nedenle alerjik bir bünyeniz varsa, ani ısı değişimlerine karşı dikkatli olmanız ve çok soğuk ortamlarda bulunmamanız gerekiyor.
Zatürre alarmı
Klimaların neden olduğu hastalıklardan en önemlisi atipik pnömoni olarak isimlendirdiğimiz zatürredir. İlk kez 1976 yılında, Pensilvanya lejyonerlerinin yaptığı görüşmedeki misafirlerde görülmüş bu hastalığın nedeni, toplantı salonundaki havalandırma sisteminden kaynaklanmış, bu yüzden lejyoner hastalığı olarak isimlendirilmiştir. Hastalığın zamanla tanınmasıyla beraber, bu zatürre tipinin bilinen zatürre semptomları göstermediği gözlemlenmiştir. Tipik pnömoniden farklılık gösterdiğinden dolayı, atipik pnömoni olarak da kayıtlara geçmiştir. Hastalığa neden olan legionella pneumophilia isimli bakteridir. Çoğunlukla otel ve hastanelerden kaynaklanan salgınlara yol açar ve insandan insana bulaşıcı değildir.
Sigara kullananlar risk altında
Büyük otellerde çalışan kişiler, havalandırma görevlileri ve sağlık personelleri risk altında olan gruplardır. Bakterinin ortaya çıktığı kişinin vücut direncinin önemli olduğu unutulmamalıdır. Bebek, çocuk ve yaşlılar, diyabet hastaları, alkol kullananlar, kortizon tedavisi görenler, kemoterapi tedavisi alanlar, böbrek yetmezliği ve KOAH hastalığı olan kişiler çok dikkat etmeli ve sigara kullanımından kaçınılmalıdır.
Benzer Yazılar
İnsan vücudunda üst ve alt solunum sistemindeki hücrelerin üzerinde siliya denilen tüyler bulunmaktadır.
Sigara, koroner kalp hastalıklarını hızlandıran en önemli faktörlerden bir tanesidir. Akciğerleri hemen etkilediğinden dolayı ameliyat sonrasında da ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir.
Burun akıntısı, hapşırma ve öksürük gibi bulgularla seyreden Soğuk Algınlığı ve Alerjik Rinit çok karıştırılır. Bu iki hastalığı ayırt etmenin tek yolu bekleyip görmektir.
Halk arasında Domuz gribi olarak bilinen influenza, virüslerinin etken olduğu bir solunum yolu enfeksiyonudur. Vücutta ateş, halsizlik ve kas ağrıları nedeniyle hastaları günlük hayatlarını olumsuz yönde etkiler.
Bu işlem, bronkoskopi odasında ya da ameliyathanede yapılabilir. Hekiminiz; size, kendinizi uykulu ve rahat hissetmenizi sağlayacak bazı ilaçlar verecektir. Bazı durumlarda ise genel anestezi tercih edilebilir.
Sigarayı Tamamen Bıraktıktan 15 Yıl Sonra, Vücudunuzun Hiç Sigara İçmemiş Gibi Temizlendiğini Biliyor Muydunuz?
Okan Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, astım hastalığı hakkında doğru bilinen yanlışları açıkladı.
Mikropların sebep olduğu bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır
Astım, akciğerde bronş adı verilen hava yollarını daraltarak kendini gösteren ve ataklar halinde gelen bir hastalıktır.