Şeker Hastalığınız Varsa Göz Muayenesi Olmanız Şart!

Diyabetin, göz sağlığı ile ilişkisi nedir?
Şeker hastalığı (diyabeti) olan kişilerin vücudunda, insülinin üretimi ve kullanımı konusunda sorunlar vardır. Bu yüzden; diyabeti olan kişiler, tükettikleri gıdalardaki şekeri yeterince kullanamazlar. Bu durum ise kandaki şeker seviyesinin artmasına; diğer bir ismi ile hiperglisemiye yol açar.
Kandaki şeker seviyesi sürekli yüksek değerlerde olursa; böbrek yetmezliği, körlük, kalp ve damar hastalıkları gibi ciddi hastalıkların oluşmasına neden olabilir. Dünya genelinde, her on saniyede bir kişi şeker hastalığına bağlı olarak yaşamını yitirmektedir. Bu hastalık; görme yetisinin azalması ve kaybedilmesinin en önemli sebeplerinden biridir.
Diyabete bağlı görme kaybına dikkat!
Diyabet; gözün arka kısmında yer alan, görme yetisinde önemli rolü olan retina tabakasındaki damarlara zarar verir. Bu damarlarda oluşan hasar, görme merkezinde su toplanmasına neden olarak; yavaş ya da hızlı bir şekilde görme kayıplarını getirir. Retina tabakasına verdiği zararın yanı sıra; erken yaşta katarakt oluşumuna sebep olurken, görme yetisinin azalmasına da neden olabilir.
Şeker hastalığı gözün başka bölümlerinde hasar oluşturabilir mi?
Evet, bazı hasarlar oluşturabilir. Örnek verecek olursak;
- Görme sinirlerini tutarak, görme yetisinin azalmasına
- Göz tansiyonun artmasına
- Kafada bulunan sinirlere zarar vererek, göz kaslarında felç oluşumuna
yol açabilir.
Diyabetli kişiler, hastalığın gözüne vurduğunu nasıl anlar?
Diyabet hastalığı olan kişiler, görme yetilerinin azaldığını hissettiklerinde bir Göz Sağlığı ve Hastalıkları uzmanına görünmektedirler. Fakat unutulmamalıdır ki; gözde hasar oluşumu başladığında kişinin hiçbir şikayeti de olmayabilir. Bu yüzden; diyabet hastasıysanız, görme konusundaki şikâyetleriniz başlamadan düzenli aralıklarla yaptıracağınız muayeneler ile bu durumu kontrol altına alabilirsiniz.
Kan şekeri seviyenizi çok iyi kontrol altında tutuyorsanız bile retina muayenelerinizi muhakkak yaptırmalısınız. Çünkü; erken evrede saptanan hastaların tedavileri daha başarılı olmaktadır.
Diyabete bağlı göz hastalığı oluşumundaki risk faktörleri nelerdir?
En önemli risk faktörü; şeker hastalığının süresidir. Süre uzadıkça, diyabetin retina tabakasına verdiği zarar artar. Bununla birlikte görme yetisi de azalır. Kan şekeri seviyesinin kontrol edilememesi de hastalığının gelişerek, ilerlemesine yol açar. Özellikle hemoglabin (HbA1c) seviyesinin yükselmesi, diyabetin göze vereceği hasarı artırır.
Hipertansiyonun kontrol altına alınamaması, yüksek kolesterol, sigara içilmesi, böbrek rahatsızlıkları ve benzeri durumlar da diğer risk faktörleridir.
Muayene önemli!
Yaptıracağınız rutin muayeneler ile diyabet hastalığının, gözünüze vereceği hasarlardan korunabilirsiniz. Göz Sağlığı ve Hastalıkları uzmanınızı düzenli aralıklarla ziyaret etmeyi unutmayın.
Benzer Yazılar
Göz kapaklarının iç yüzeyini ve gözlerin beyaz kısmının üzerini kaplayan ince ve şeffaf bir zar damarlarının genişleyerek verdiği tepki sonucu gelişiyor
Glokom Sessizce İlerliyor! Erken Teşhis ile Görme Kaybının Önüne Geçebilirsiniz! 5 Soruda Glokomu Tanıyın!
Birçok hasta lazer göz ameliyatı sonrasında iyileşme sürecinde herhangi bir sorun yaşamadığı ..
Excimer lazer uygulanması ön görülen hastalar 18 yaşını doldurmuş ve son 1 yılda göz numaraları sabit ölçekte seyir etmesi gerekli görülür.
Gece körlüğü, loş bir ışıkta veya gece net bir şekilde görememe durumuna denir. Gece körlüğünün birden fazla nedeni olabilir. Bu rahatsızlığı olan bazı kişiler akşam ya da gece saatlerinde dolaşmada ve araba kullanmada zorlanırlar.
Halk arasında kırmızı göz rahatsızlığı olarak bilinen konjonktivit; göz içerisindeki en dış doku olan konjonktiva tabakası ve göz kapağının iç yüzeyinin iltihaplanarak kırmızı bir hal almasına denilmektedir.
Birçoğumuz duygulandığımız veya ağladığımız zaman, yüzümüzden küçük gözyaşları akmaya başlar. Ancak aynı zamanda, gözyaşlarımızı burun yoluyla boşaltan gözyaşı kanallarımız da vardır.
Gözlerde görülen kızarıklık, kaşıntı, batma, yanma ve sulanma şikayetlerine sebep olan bir rahatsızlıktır.
Renk körlüğü; renklerin ve gölgelerin algılamasındaki bozukluk olarak tanımlanır. Erkeklerde, kadınlara göre çok daha sık görülür ve oldukça yaygındır. Kadınlarda %0,6-0,8 oranında görülürken, erkeklerdeki oranı %10’dur. Hastalık kaynağı; gözün retina tabakasındaki bazı pigmentlerin eksik olması ya da hiç olmamasındadır.