Yo-yo Sendromu Nedir?
Yo yo sendromu, zayıflamak için diyet yapıldıktan sonra kayıp yaşanılan ağırlığın ve o ağırlığın daha fazlasının kazandırılmasına yo-yo sendromu denir. Yo-yo sendromlu kişilerin bu sendroma sahip olması en az 2 kez zayıflama diyeti yapmış olması ve her defasında bu kiloların fazlasını tekrar alması ile başlar. Sürekli diyet yapmak, psikolojik bazı etkenler ve düzensiz egzersiz bu sendroma neden olabilmektedir. Yo-yo sendromunun kadınlarda görülme oranı erkelerde görülme oranına göre çok daha fazladır. Bu kişilerde kan değeri bozukluğu görülmektedir.
Yo-yo sendromu nedenleri nelerdir?
Yo-yo sendromu nedenlerine birçok örnek verebiliriz. Kişiye olumsuz beslenme alışkanlığı kazandıran ve hızlı kilo verimi sağlayan uygulamalar söylenebilir.
- Bilinçsiz şekilde kullanılan ilaçlar
- Psikolojik duygu durum değişiklikleri
- Kişiye uygun olmayan diyetlerin yapılması
- Düzenli yapılmayan egzersizler
- Sık sık diyet yapma
Kimler risk altındadır?
Yaş fark etmeksizin kilo verme sorunu, alınan ve verilen kiloların korunamaması herkeste görülmektedir. Diyetten sıkılıp yemek yeme isteği artan kişilerde başlangıç kilosundan daha fazla kilo alan kişilerde risk görülür. Yo-yo sendromu kadınlara oranla erkeklerde daha az görülür. Erkekler uzun soluklu beslenme programlarını daha uzun süreli yapmaktadır. Erkekler bu alışkanlıkları ve değişiklikleri daha kolay benimsemektedirler. Ağırlık kayıpları ilk 6 ay mutlaka korunmalıdır. Bu durum sıklıkla ünlülerde görülür. Estetik kaygısı kişilerde bu sendromu daha çok oluşturuyor.
Yo-yo sendromu tedavi yöntemleri nelerdir?
Şikayeti olan kişiler mutlaka alanında iyi diyetisyene başvurmalıdır. Unutmayalım ki tedaviyi belirleyecek kişi bizler değil diyetisyenlerimiz. Tedaviye başlarken daha düşük kalorili alımlar yapılmalı, fiziksel aktiviteyi de olabildiğince yüksek tutmalıyız. Davranış ve alışkanlıklarımızı hayatımıza entegre etmeliyiz. Diyetisyen ilaç uygun görürse bunların kullanımı yapılmalı. Eğer bunlarla çözüm sağlanamıyorsa cerrahi yöntemler denenmelidir.
Benzer Yazılar
Uzun süre aç kalan mideyi sıcak veya ılık içimi ile rahatlatan tek besin çorbadır. Çorbanın yavaşça içilmesi; uzun süreli açlıkta oluşan, yemeği bir anda yeme isteğini de engeller.
Günümüzde beslenmenin sağlıklı yaşam için kilit rol oynadığının anlaşılmasını takiben besin seçimlerimizde daha dikkatli olmaya başlamalıyız.
Amino asitler vücudumuzda protein yapımı, hormon üretimi gibi yaşamsal süreçler için gereklidir.
Kalitesiz Hurmalardaki Gizli Tehlike: Glikoz Şurubu
Ramazan ayı süresince uzun bir dönem aç kalma ve öğünlerin ikiye düşmesi nedeni ile normal bir beslenme düzeni olmamaktadır
Sütüm gelmiyor endişesiyle hemen mamaya başlamak doğru değil.
Hastalıkları hafif atlatmanın en önemli yolu, doğal savaşçımız olan bağışıklık sistemimizi güçlendirmek!
Susamışlık hissiniz varsa bilmelisiniz ki vücudunuz bu histen çok daha önce susuz kalmaya başlamıştır.