Yüksek Tansiyon İç Organlara Zarar Veriyor!
Yüksek tansiyonun zararları nelerdir?
Kalp, kan pompalarken basınç oluşturur. Bu basınca tansiyon ya da kan basıncı adı verilir. Kişi yaş aldıkça, sabit olan tansiyon değerleri artış gösterir. Tansiyonun daima yüksek olması, bazı hastalıkların habercisi de olabilir.
Kanın, damarlara fazla baskı yapmasıyla oluşan yüksek tansiyon; bu baskının şiddetine göre; kalp, beyin, göz ve böbrek rahatsızlıklarına yol açabilir. Yüksek kan basıncının sürekli devam etmesi halinde; kalbin yorulmasına bağlı olarak genişleme görülür. Meydana gelen bu genişleme ise kalp kapaklarının kan sızdırmasına sebep olur. En sonunda ise kalp yetmezliği rahatsızlığı ortaya çıkar.
Ölçümlerinize göre; büyük tansiyon değeriniz 15, küçük tansiyon değeriniz ise 9 ve üstündeyse yüksek tansiyonunuzun olduğu anlamına gelir. Yapılan araştırmalar ile uzun süre bu tansiyon değerlerine sahip olan kişilerin kalp ve damar rahatsızlıklarına daha çok yakalandıkları ve hayat sürelerinin diğer kişilere göre daha kısa olduğu saptanılmıştır.
Yüksek tansiyon rahatsızlığı, organlardan en çok beyini etkiler. Beyin damarlarında meydana gelen tıkanıklık ile beyin kanaması yaşanması, yüksek tansiyonun tetiklediği en önemli rahatsızlıklardandır. Böbrekler ise kan akışı ile direk alakalı olduğu için; diğer iç organlara göre daha çok etkilenmektedir. Kişinin yüksek tansiyon şikayeti varsa böbrek yetmezliği rahatsızlığının da görülmesi oldukça yüksektir.
Yüksek tansiyon; insanın böbreklerini ve kalbini zaman geçtikte yıpratır. Aynı zamanda; tedavi edilmediği süre boyunca gözleri de yorar. Gözün (retinanın) arka kısmında kalan damarlara zarar verebilir ve gözlerde geçici olmayan, kalıcı sağlık problemlerinin oluşmasına yol açabilir.
Sonuç olarak; yüksek tansiyon rahatsızlığından kaynaklanan birçok hastalığın gelişmesi söz konusudur. Bu hastalıklar kişinin yaşam kalitesini olumsuz olarak etkileyerek, ömürlerini kısaltır. Yüksek tansiyon rahatsızlığının neden olacağı daha ciddi sonuçlar ile karşılaşmamak için daima bir uzman kontrolünde olmalısınız.
Benzer Yazılar
Ramazan ayının yaz mevsiminde olmasıyla birlikte oruç süresinin günde 16-17 saati bulması ve artan hava sıcaklığının sıvı kayıplarını arttırması böbrek sağlığının bozulmasına yol açabilir.
Hastalarımız nakil olduktan sonraki ilk dönemlerde bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçları yüksek dozda almaları nedeniyle şekersiz
Gökhan Gülen (35) evli ve 2 çocuk babasıdır. İstanbul’da yaşayan Gülen’e, kronik böbrek yetmezliğinden dolayı hayat kurtaran bağış abisi Hakan Gülen’den (43) geldi.
Türk Nefroloji Derneği’nin yaptığı CREDIT çalışması; ülkemizdeki yetişkin bireylerin yaklaşık olarak %16’sında farklı seviyelerde kronik böbrek yetmezliğinin olduğunu ortaya koymuştur.
Nefrotik sendrom önemli bir hastalık grubunu temsil eder. Küçük yaşlarda olan çocukları etkisi altına almaktadır. Böbreklere zarar veren bu hastalık, nefronların deforme olması ile kendini göstermektedir.
Organ bağışındaki istatistikler, ülkemizde ve dünya genelinde oldukça yetersizdir.
Suyun yaşamımızdaki katkısı büyük. Öyle ki; su olmadan organlarımızın çalışabilmesi ve yaşamımızı devam ettirmemiz mümkün değil! Su, bizim vazgeçilmez yaşam gücümüz. Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ını oluşturuyor ve her şeyin problemsiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
Kış ayları kronik böbrek yetmezliği olan veya böbrek nakli olmuş hastalar için zor aylardır.