Organ Bekleyen Kişi Sayısı Gün Geçtikçe Artıyor

Organ bağışı bekleyen kişi sayısı gün geçtikte artıyor…
Türkiye’de organ bekleyen kişi sayısı kadavra nakillerinin yetersizliği nedeniyle gün geçtikçe artıyor. Organ bulunamadığı için ise hastalar sevdiklerinin kendisine bağışladıkları organlar ile hayatlarını devam ettirebiliyorlar. Bağış yapmak isteyen kişilerin akıllarında olan; “organlarım çalınır mı?”, “organları bağışlamak cenazemizin bütünlüğünü bozar mı?” gibi sorular, yapılan bağışların neden az olduğunu açıklayan engel düşünceler olarak gösteriliyor.
Hastayı yaşatmak için akrabaları ameliyat ediliyor!
Ülkemizde organ nakilleri %75 oranında canlı vericilerden gerçekleştirilmektedir. Bu nakillerde; genel sağlık durumu tamamen iyi olan kişiler operasyona alınarak, organlarının bir kısmı ya da yarısı alınarak, alıcılara takılıyor. Çok tercih edilmesi istenmeyen; ama kadavra yetersizliği nedeniyle uygulanmak zorunda kalınan bu operasyonlar için yurtdışındaki durum tam tersidir. Yurtdışında yapılan operasyonların %25’ini canlı vericiler oluştururken, %75’ini ise kadavradan yapılan nakiller oluşturmaktadır. Avrupa ile Amerika Birleşik Devletleri’nde olan süreç ile ülkemizde olan süreç arasındaki tek fark; az önce bahsettiğimiz üzere nakillerin kaynağıdır.
Ülkemiz, organ bağışı sıralamasında Avrupa’da Romanya’dan sonra ikinci sıradadır. Avrupa ve ABD seviyesine gelinebildiği takdirde; organ bekleyen hastaların, akrabalarının ameliyat edilmesine gerek kalmayacak.
Organ bağışının az olması ülke ekonomisini de etkiliyor…
Karaciğer hastalarının yaşam süreleri yaklaşık 1 ila 2 yıl arasındadır. Bu rahatsızlığa sahip olan kişiler çalışamayan, enfeksiyon nedeniyle antibiyotik ve pek çok masraflı ilaçlar kullanmaları gereken ve bazı durumlarda hastaneye yatırılması şart olan kişilerdir. Bu süreç mali yönden düşünüldüğü zaman; büyük harcamalar istiyor.
Akut kalp yetmezliği olan kişilerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için ise kendilerine suni kalp takılıyor. Bunun devlete yaratacağı maliyet çok külfetlidir; ancak kalp nakli yapılması durumunda maliyet oldukça düşüktür.
Hepimiz bu taşın altına elimizi koymalıyız!
Organ bağışı konusunda bir bilinç yaratılması ve toplumun bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Öncelikli olarak; “organ bağışı neden hayat kurtarır?” sorusunun sorulması ve cevaplandırılması gerekir. “Çünkü organ bağışı yapılmadığı zaman insanlar hayatlarına gözlerini yumuyorlar.” cevabı, kişinin sorgulamasını ve adım atmasını sağlayacaktır. Organ bağışı devam ettirildiği sürece, birçok hasta iyileşerek günlük yaşamlarına dönebileceklerdir. Bu sorun tüm toplumun sorunu olmalı ve herkes bu taşın altına elini koymalıdır.
Benzer Yazılar
Her 7 Kişiden Birinde Kronik Böbrek Hastalığı Var! (Dünya Böbrek Günü)
Hayır, asla satılamaz. Beyin ölümü gerçekleşen kişinin organlarının bağışlanması durumunda
Yapılan araştırmalar ile erişkinlerin yaklaşık olarak %33’ünde hipertansiyon rahatsızlığının olduğu kanıtlanmıştır.
Organ nakli, 20. yüzyılın son çeyreğinde tıbbın insanlık için geliştirilen bir mucizedir.
Kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri pek çok nedenden kaynaklanabilmektedir
Kronik böbrek yetmezliği nedeni ile nakil olması gereken Sibel Türkoğlu’na; 25 yıl evvel önce yollarını birleştirdiği eşi Tolga Türkoğlu’ndan hayat kurtaran bağış geldi.
Bugün organ bekleme listesinde adı olan yaklaşık 30 bin kişi bulunuyor. Bu 30 bin kişi her yeni güne taze umutlarla uyanıyor.
Böbrek yetmezliği olan kişiler tedavi edilmedikleri takdirde yaşamlarını yitirmektedir.
Retroperitonoskopi tekniği ile böbrek vericileri ameliyatlarını daha
Karaciğer yağlanması; normalin üstünde yağ birikintisi nedeniyle gelişen bir karaciğer rahatsızlığıdır. Yağlanma derecesinin artmasıyla karaciğerde iltihaplanma oluşumları başlar ve organ fonksiyonları azalır. Sonuç olarak ise karaciğer hücrelerinde nekroz; yani harabiyet yaşanır.