Klinik Nörofizyoloji
Klinik Nörofizyoloji, vücutta süregiden biyoelektriki eylemlerin merkezi ve çevresel (periferik) sinir sistemi düzeyinde gözlemlenmesi ve kayıtlanması ile uğraşan bir tıbbi üst uzmanlık alanıdır. Bu uzmanlık alanının sağladığı hizmetler; hem sinir sistemi hastalıklarının tanısında hem de Göz Sağlığı ve Hastalıkları, Üroloji, Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları, Ortopedi ve Travmatoloji, Göğüs Hastalıkları, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Beyin ve Sinir Cerrahisi gibi birçok farklı tıp dalını da ilgilendiren tanısal yöntemlerin kullanımını mümkün kılmaktadır. Klinik Nörofizyolojik yöntemler basit laboratuvar incelemelerinin ötesindedir ve Klinik Nöroloji disiplininin bir uzantısı şeklinde kabul edilmektedir. Bu teknikler; beyin, omurilik, çevresel sinirler, kaslar, göz, kulak, cinsel işlevler ve deriden elde edilebilen biyoelektriki potansiyellerin kayıtlanması ve yorumlanmasına dayanır. Elde edilen veriler; kayıtlama yeri, şekli ve zaman dağılımı (chronobiology) gibi değişkenlerin dikkate alınması ile hasar tipinin yeri, doğası ve yayılımı gibi özellikler konusunda bir saptama yapılabilmesini sağlar. Klinik Nörofizyoloji, tedaviden çok “tanı” üzerine yoğunlaşmış bir bilim dalıdır. Angloamerikan ülkelerinde nörolojinin bir üst uzmanlık alanı iken, kıta Avrupası ülkelerinde bağımsız bir uzmanlık dalı olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde Nöroloji branşının bir üst uzmanlık alanı olarak tescil edilmiştir.
Tanı yöntemleri nelerdir?
1. Elektromiyografi (EMG)
Kas hastalıkları ya da kaslarda hasarlanmaya yol açan tıbbi süreçlerin incelenmesinde kullanılan yöntemler.
2. Elektronörografi (ENG)
Periferik sinir hastalıkları ya da trafik kazaları, dış ya da iç hasarlayıcı etmenlerin doğurduğu sinir tahribatlarının tanısında kullanılan yöntemler.
3. Elektroensefalografi (EEG)
Beyindeki endojen elektriki aktivitenin kayıtlanması yoluyla merkezi sinir sitemi işlevlerini etkileyen hastalıkların tanısında kullanılan yöntemdir.
4. Uyarılmış potansitel incelemeleri (UP, EVOKED POTENTIALS)
Görme (neurovisual), işitme (neurootologic), cinsel işlevler (neurourologic), periferik sinir ve omurilik iletim bozukluklarında yer belirleme gibi ya iletim sistemi kusurlarının doğasını araştıran yöntemler; görsel uyarılmış potansiyeller (GUP, VEP), beyin sapı işitsel uyarılmış potansiyelleri (BSUP, BAER), sempatik deri yanıtları, bulbocavernous refleks, pudendal SEP, motor uyarılmış potansiyeller (MEP), somatosensoryel potansiyeller (SSEP).
5. Polisomnografi (PSG)
Uyku sırasında hastanın birçok biyoelektriki aktivitesi ile görüntüsünün daimi olarak kayıtlanması işlemidir ve Uyku Laboratuvarı’nda yapılır. Uyku Laboratuvarı, hastaların uyku ile ilgili kaydedilebilir tüm verilerinin bilgisayara kaydedildiği bir ileri inceleme merkezidir. Ev ortamı hassasiyetinde ve hastalar için özel olarak oluşturulan odada hasta uyurken; gece boyu izlenir ve kamera ile tüm hareketleri kayıt altına alınır. Uyku Laboratuvarı’nda hastanın, tüm gece boyu beyin elektrosu kaydı (EEG), göz hareketleri kaydı (EOG), çene ve kas hareketleri (çene EMG), yatış pozisyon kayıtları, solunumla burundan giren hava akımı, solunum esnasındaki göğüs ve karın hareketleri, kan oksijen seviyesi, kalp grafisi (EKG), bacak kas kasılmaları elektrosu (bacak EMG) kaydı yapılır. Bu kayıtlar daha sonra incelenerek öncelikle hastanın kişisel uyku ritmi değerlendirilir. Bir sorun varsa bu durum ayrıntılı olarak tekrar değerlendirilir ve bir tedavi programı belirlenir.
6. Ameliyat esnasında nörofizyolojik gözlemleme ve kayıt
Cerrahi girişimler sırasında hastalarda istenmeyen nörolojik hasarların gelişimini engelleyebilmek için ameliyat sırasında nörofizyolojik ölçüm ve kayıtlamalar yapma, cerrahı gereken durumlarda tedbir alması için uyarma işlemleridir. Uyarılmış potansiyeller, SSEP, GUP, BSUP, MEP, EEG ve EMG tekniklerinden yararlanılarak; omurilik, beyin, periferik sinirler, görsel ve işitsel yolakların salimliğinin korunması sağlanır.
Sinir sıkışması, vücudumuzdaki kıkırdak, kas vb. dokulardan kaynaklanan fazla baskı