15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü: Peki, Nedir Bu Prostat Kanseri?

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi, Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ümmügül Üyetürk Prostat Kanserinin ne olduğunu, hangi grubun risk altında olup olmadığını, nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve erken tanının önemini Prostat Kanseri Farkındalık Günü vesilesiyle sizler için anlattı.
Prostat kanseri nedir?
Prostat kanseri, erkek genital sisteminin bir parçası olan prostat (idrar kesesinin hemen altında, üretra adı verilen idrar yolunu çepeçevre saran ceviz büyüklüğündeki organ) hücrelerinin anormal ve kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü huylu tümöral oluşum olarak tanımlanabilir.
Prostat kanserinin oluşma sebebi nedir?
Prostat kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir. Bazı onkogen ve tümör baskılayıcı genlerdeki mutasyonlar prostat kanseri oluşumu için risk faktörüdür. Diğer risk faktörleri ileri ise yaş, siyah ırk, ailede prostat ya da meme kanseri öyküsü olması, hayvansal protein ve yağ içeriği bakımından zengin gıdaların fazla tüketimi, obezite ve hareketsiz (sedanter) yaşam şeklinde sıralanmaktadır.
Prostat kanserinin belirtileri nelerdir?
Prostat kanseri belirtileri karakteristik olmamakla birlikte, genellikle belirtiler hastalığın ilerleyen aşamalarında görülmeye başlar. Bu belirtiler;
-
İdrar yapmada güçlük,
-
Sık idrara çıkma,
-
İdrar ya da menide kan bulunması,
-
Ereksiyon problemleri,
-
Ejakülasyon (boşalma) sırasında ağrı,
-
İstemsiz kilo verme,
-
Kemiklere yayılmasına bağlı sırt ve
-
Kalça ağrıları gibi şikâyetler ile kendisini gösterebilir.
Erken tanı önemli, hastalığa erken aşamada tanı konulabilmesi ancak tarama ile mümkündür!
Tarama için en önemli iki yöntem;
-
Kan tahlilinde prostat spesifik antijen (PSA) adı verilen biyokimyasal bir parametreye bakılması.
-
Rektal (digital) muayene adı verilen bir yöntem ile prostat muayenesinin yapılmasıdır.
Prostat kanserinin tedavi seçenekleri nelerdir?
Prostat kanseri tedavi seçenekleri, kanserin büyüme hızına, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişebilir. Bunların yanı sıra tedavinin potansiyel yararları ve yan etkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Tedavi seçenekleri cerrahi, radyoterapi, hormonal tedavi, kemoterapi kombinasyonları şeklindedir.
Benzer Yazılar
İdrar birikirken mesane elastik olduğundan genişlemeye başlar, bu sayede
Belirtileri, büyüme oranı ve kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir. Bazı kişiler büyüme başladığı halde bu büyümenin farkında olmayabilirler.
İdrarın vücuttan dışarıya atılmasını sağlayan, penis ucu ile mesane arasında bulunan bağlantı borusuna üretra denir. Üretranın darlığı ise, idrarın mesaneden rahatça dışarıya atılamamasına ve haliyle idrarın mesanede birikmesine neden olan durumdur.
Sistir, idrar yollarının iltihaplanması anlamına gelmektedir. Üreme sisteminde en sık gördüğümüz hastalıklardan birisi olan sistitin görülme oranı, kadınlarda daha yüksektir. Zamanında tedavi edilmemesi durumunda ise, böbrekleri de olumsuz yönde etkiler ve mesane ile böbreklerde kalıcı hasarlara yol açabilir.
Kegel egzersizleri bilinen diğer adıyla pelvik taban egzersizleri, kadınlarda vajina etrafındaki kasların güçlendirilmesi için yapılan egzersizlerdir. Kegel egzersizleri düzenli yapıldığı takdirde; bu kaslar kuvvetlenerek idrar kaçırma, rahim sarkması gibi birçok sorunun önüne geçer.
Halk arasında su fıtığı olarak bilinen hidrosel; torbaların şişmesi ve su toplaması anlamına gelir. Özellikle yeni doğan bebeklerde yaygın bir şekilde görülür.
Prematür ejakülasyon, cinsel birlikteliğin 1 ila 3 dakikadan daha kısa bir süre içerisinde bitmesi, orgazmın kontrol edilip geciktirilememesi durumudur.
Ereksiyonun oluşu esnasında, penisin 90 derecelik bir açı ile düz olarak bulunması gerekir.
Sünnetsiz erkek çocuklarında, sünnetli olanlara göre 10 kat daha fazla idrar yolu enfeksiyonu görülmektedir.
Kadınlar ve erkeklerin ürogenital sistemlerinde, çeşitli mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyonlar görülebilir.