Hamilelik Nezlesine Karşı Önleminizi Alın!
Hamileliğin bazı dönemlerinde nezle oldukça sıkıntılı yaratır. Hamileliğin üçte birinde alerjik reaksiyonlar görülmediği gibi burun tıkanıklıkları görülebilir. Bu duruma hamilelik nezlesi denir. Hamilelik nezlesi genelde hamile bireylerde son 6 haftada veya hamileliğin 2. Ayında görülür. Kısa sürede de belirtileri kaybolur. Fakat sık görülmese de bazı hamilelerde tüm gebeliği boyunca devam edebilir. Burun tıkanıklığı ile birlikte burun akıntısı da görülebilir. Burun tıkanıklığı yaşayan hamileler ağız solunumu yapacağından boğazda kuruluk görülme belirtisi de artacaktır. Bu sebeple kişilerde uykusuzluk problemleri de görülebilir. Buna bağlı olarak da baş ağrısı görülür.
- Hamilelik nezlesini ne tetikliyor?
Hamileliğin her döneminde burun tıkanıklıkları ve nezle sıkıntı verebilir. Hassas olan anne adayları bu süreçte stres olabilirler. Bu dönemde artış gösteren annelik hormonu östrojen, burun içerisindeki dokuların şişmesine neden olabilir. Kan dolaşım miktarının artması da mukozanın şişmesine neden olabilir. Bunların sonucunda burun tıkanıklıkları hamilelik nezlesinin altyapısını oluştururlar.
- Hamilelik nezlesi başka hastalıklar ile benzerlik gösterir mi?
Hamilelik nezlesi çoğu zaman sinüzit ile benzerlik gösterebilir. Bu gibi durumlarda şikayetler iyi ayırt edilmeli sinüzit veya diğer hastalıklar ile karıştırılmamalıdır. İltihabi burun akıntıları, halsizlik, ateş ve boğaz ağrısı gibi belirtiler ile kendini belli ederler. Alerjik nezle belirtilerinde ise gözler ve burunda kaşıntılar meydana gelir. Bunlara bağlı da hapşırmalar meydana gelirler.
- Hamilelik nezlesine karşı nasıl önlem alabiliriz?
Hamilelik nezlesi kişileri günlük hayatlarında rahatsız edecektir. Özellikle yatma durumundayken burun tıkanıklıkları daha da çok artacaktır. Başın daha da yüksekte tutulması rahatlatabilir. Bol su tüketimi günlük yaşamda her şeye iyi geldiği gibi boğazda gelebilecek belirtilerin azalmasında da önemli rol sağlayacaktır. Sıcak banyo burun tıkanıklığına iyi gelebilir. Bunun yanı sıra egzersizlerin yapılması iyi gelebilir.
Benzer Yazılar
Beta-HCG hormonu seviyesinden yararlanılarak kan ve idrar incelemesi ile yapılan testler, hamilelik hakkında kesin bilgi verse de bu gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerlediği anlamına gelmez.
Genetik, biyolojinin bir dalıdır. Canlı organizmaları incelemede büyük faydası vardır. Canlıların her özelliğini bu özelliklerin aktarımını inceler. Genetik bilimi birçok hastalığın incelenmesi ve araştırılmasında yardımcı olur.
Miyom, kadınlarda sıkça karşılaşılan iyi huylu tümörlere verilen isimdir. Genellikle 30-40 yaş arasındaki kadınların yaklaşık %25-%50’sinde görülür. En önemli risk faktörleri; hiç doğum yapmamış olmak, genetik faktörler, obezite ve siyah ırktır.
Servisit, rahim ağzında görülen yara olup, sıklıkla karşılaşılan jinekolojik problemlerden bir tanesidir. Kadınların yarısı yaşamının bir döneminde bu hastalığı mutlaka yaşar. Kaç yaşında olursa olsun, cinsel hayatı aktif olan her kadın, servisite potansiyel adaydır.
Polikistik Over Sendorumu, üreme çağında olan yaklaşık her dört kadından birini etkileyen ve çok sık görülen kadın endokrin bozukluklarından biridir.
Ramazan ayı ruhen ve bedenen arınma ayı olmakla birlikte yaz aylarında nefsin tutulması gereken süre 17 saatten fazladır. Bu süreye adaptasyon ilk günlerde gebe olmayan insanlar için dahi kolay olmazken gebelerin bu kadar uzun süre yemek yemeden, su içme
Genital estetik, dış genital organların kendi içerisindeki bölümlerinin birbirine daha uyumlu hale getirilmesi işlemidir. Bölümlerin birbirine olan uyumsuzlukları, hastalarda sıklıkla estetik açıdan sorunlar yaratabilmektedir. Oluşan bu sorunlar genital estetik ile düzeltilebilmektedir.
Henüz bebeğini emzirirken tekrar hamile olduğunu öğrenen birçok anne adayının aklına takılan en büyük soru işareti “Hamileyken emzirebilir miyim?” olmaktadır.
Okan Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cihan Karadağ gebeleri gripten kurtaracak ipuçlarını anlatıyor.