Alzheimer Yaşlanmanın Kaçınılmaz Sonu Değil!
Alzheimer hastalığı, bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluktur. Bunama, zihin işlevlerinde kaybı niteler. En sık 65 yaş ve üstündeki kişilerde ve üstündeki kişilerde görülür ve sıklığı yaşla artmaktadır. Demansın en yaygın formundaki bir hastalığı olan Alzheimer ile ilgili tüm merak edilenleri, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Özlem Çakır anlattı.
Alzheimer hastalığı, bilişsel gerilemesinin yanında çeşitli nöropskiyatrik davranışsal rahatsızlıklara neden olan, kişinin günlük yaşam faaliyetlerinde bozulmalar ortaya çıkaran bir hastalıktır. Nedeni tam olarak aydınlatılamayan alt beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle oluşmaktadır. Ayrıca geçmişte depresyon öyküsü, damar hastalıkları (tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi), ciddi kafa travmaları, APOE4 taşıyıcılığı olası risk faktörlerindendir.
Hastalık 3 evreden oluşmaktadır;
1.Erken evrede;
-
Sık sık yakın süreli bellek sorunları,
-
Soru tekrarı,
-
Yazma ve alet kullanımında zorlanma,
-
Yeni becerilerin öğrenilememesi,
-
Kişilik değişikliği,
-
Hastalığı inkâr etme görülür.
2.Orta evrede;
-
Problemlerle başa çıkmada artan güçlük,
-
İlerleyen bellek bozukluğu,
-
Kaybolma riski yüksek,
-
Uyku bozukluğu,
-
Günlük yaşam aktivitelerinde yardıma ihtiyaç duyma,
-
Yakınlarını tanımada zorluk,
-
Yeni durumlarla başa çıkamamak.
3.İleri evre;
-
Yakınları tanıyamaz,
-
İletişim ileri derecede bozulur,
-
Yatağa bağımlı olabilir,
-
Psikiyatrik semptomlar çok daha belirgindir,
-
Tamamen bakıma muhtaçtır.
Alzheimer hastalığının teşhisinde detaylı nörolojik muayenenin yanı sıra bilgisayarlı tomografi (BT) manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi uygulamalar ve depresyonun araştırılmasına yönelik kişilik teması testlerinde uygulanabilir. Alzheimer hastalığının bilinen kesin bir tedavi yöntemi yoktur, ancak hastalığın oluşturduğu semptomların azaltılması veya ortadan kaldırılması, hastalığın ilerleyişinin yavaşlatılması mümkündür.
Benzer Yazılar
ALS, çizgili kaslarda ilerleyici erime ile kendini gösterir. ALS belirtileri sıklıkla; kol, omuz, bacak ve dilde seğirmeler, kas krampları, çizgili kaslarda kasılma, sarhoşvari konuşma-genizden konuşma, çiğneme yutma güçlüğü şeklinde kendini gösteriyor.
Birçok sebep, kol uyuşmasına neden olabilir. En rastlanan sebeplerden bir tanesi, yanlış pozisyonda uyumaktır. Bunun gibi nedenlere bağlı duyulan kolda uyuşma, kısa sürede geçer.
Epilepsi hastalarının yüzde 60'ında nöbetler ilaçla kontrol altına alınır. Bazı hastaların epilepsi türleri yaş ile ilişkilidir.
Kişinin ısrarlı baş ağrıları olması, ileri tıbbi değerlendirme gerektirir.
İskelet kaslarında çeşitli seviyelerde zayıflamalara sebep olan hastalığa, myastenia gravis adı verilir. Bu hastalık kronik ve otoimmün bir sinir kas hastalığıdır. Sinir uyarılarını bilinçli bir şekilde kontrol ettiğimiz kaslara iletilmesindeki bir bozukluktan kaynaklanan myastenia gravis, doğuştan gelen ya da bulaşan bir hastalık değildir.
Nörojenik Yutma Bozuklukları Tedavi Edilmezse Daha Büyük Sonuçlara Yol Açabilir
Baş ağrılarının nedenini migren veya sinüzit olduğu birçok kişi tarafından düşünülmektedir
Uykuyu bilimsel açıdan tanımlamak çok zor. 1950’lere kadar birçok insan uykunun günlük hayatımızın eylemsiz bir parçası olduğunu zannederdi. Ama şimdi uyku sırasında beynimizin çok etkin olduğunu biliyoruz. Dahası uykunun beden ve ruh sağlığımızı etkiledi
Yorgunluk, kaslarda güçsüzlük, düzgün yürüyememe ve görme bozuklukları gibi belirtilerle MS ortaya çıkmaktadır.