Epilepsi Nedir?
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Hakan Çavuş, epilepsi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Uluslararası Epilepsi ile Savaş Derneğine (International League Against Epilepsy-ILAE) göre epilepsi nöbeti, beyin içerisinde anormal, aşırı veya senkron nöronal aktiviteye bağlı geçici semptom ve bulguların belirmesi olarak belirtilmiştir. Epilepsi hastalığı ise süregelen epilepsi nöbeti oluşturma yatkınlığıyla ve bu durumun yarattığı nörobiyolojik, kognitif, psikososyal ve sosyal sonuçlar ile karakterize bir beyin hastalığıdır.
Epilepside çok çeşitli şikayet ve bulgular grubu mevcuttur. Vücudun bir tarafında uyuşma-kasılmadan, bilinç kaybının olduğu tüm vücutta istemsiz kasılmalara kadar farklı klinik durumlar oluşabilir.
Psikosomatik bulguların ön planda olduğu gerçek epilepsiyi taklit edebilen nöbet türlerinde gerçek nöbetler ile ayırım yapmak bazen zor olabilir. Bu nedenle bu tür hastalarda ileri klinik inceleme gerekir. Epilepsi temelde fokal başlangıçlı ve jeneralize başlangıçlı olmak üzere ikiye ayrılır. Alt grup olarak farkındalığın korunduğu ve korunmadığı nöbetler şeklinde değerlendirilir. Uykusuzluk, açlık, fotik dış uyaranlara maruz kalma, antiepileptik ilaçları düzenli kullanmama gibi faktörler epilepsiyi tetikleyebilir.
Epilepsi genetik bir hastalık olmakla birlikte semptomatik dediğimiz kafa travmalarına, beyinde yer kaplayan lezyonlara, beyin kanamalarına ikincil olarak da oluşabilir. Epilepsi tanısı hastanın şikayetleri, nöbetlerin özelliklerinin yanında yardımcı tetkik olarak EEG nin yardımıyla nöroloji hekimince konur. Epilepsi tedavisi etkili antiepileptik ilaçlar ile mümkündür. Nadiren dirençli vakalarda cerrahiye başvurulabilir. Kontrolsüz ve tedavisiz ayrıca uzamış epileptik nöbetler beyinde kalıcı hasara yol açmaktadır.
Epilepsi hastaları mutlaka nöroloji hekiminin önerdiği şekilde düzenli kontrollerini aksatmamalı, ilaçlarını düzenli kullanmalı, uykusuz kalmamalı, bilgisayar-akıllı telefon gibi cihazlarda çok fazla zaman geçirmemelidir.
Epileptik nöbetler sırasında yardım edecek kişi hastanın hava yolunu açık tutacak şekilde hastaya pozisyon vermek dışında, hasta ağzını elle veya yabancı bir cisimle açmak, bazı yiyecekler solutmak gibi eylemlerden kaçınmalıdır.
Benzer Yazılar
Afazi, beynin sol yarım küresinde sözel ve yazılı iletişimden sorumlu bölümlerin hasar görmesi sebebiyle oluşan bir bozukluktur.
MS hastalığı, merkezi sinir sisteminde yer alan birden çok dokunun hasar görmesinden
Yüz mimik kaslarının beyinden gelen uyaran fasiyal sinir lifinin birçok nedenden dolayı hasar görmesi ile yüzde oluşan hareket kaybına yüz felci denilmektedir.
Otizm, günümüzde birçok çocuğu etkileyen, belirtilerinin yaşamın ilk üç yılındaki erken gelişim evresinde başladığı bilinen ve yaşam boyu devam eden nörogelişimsel bir bozukluktur.
ALS, çizgili kaslarda ilerleyici erime ile kendini gösterir. ALS belirtileri sıklıkla; kol, omuz, bacak ve dilde seğirmeler, kas krampları, çizgili kaslarda kasılma, sarhoşvari konuşma-genizden konuşma, çiğneme yutma güçlüğü şeklinde kendini gösteriyor.
Unutkanlık; yalnızca yaşlıların değil, günümüzde gençlerin de hayatını etkileyen ciddi bir sağlık sorunudur.
Nörojenik Yutma Bozuklukları Tedavi Edilmezse Daha Büyük Sonuçlara Yol Açabilir
Uykuyu bilimsel açıdan tanımlamak çok zor. 1950’lere kadar birçok insan uykunun günlük hayatımızın eylemsiz bir parçası olduğunu zannederdi. Ama şimdi uyku sırasında beynimizin çok etkin olduğunu biliyoruz. Dahası uykunun beden ve ruh sağlığımızı etkiledi
Kas kaybı ve zayıflığa neden olan, ender rastlanan bir hastalıktır. Vücuttaki pek çok kası tutar ve hareket kabiliyetine etki eder. Bu nedenle görüldüğü kişilerin yaşam kalitesini ciddi derecede düşürür.