Polikistik Over Sendromu Nedir?

Polikistik over sendromu nedir?
Yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda kistlerin oluşumlarıyla meydana gelen polikistik over, adet düzensizliği ile birlikte kendisini gösterir. Ayrıca kilo artışı, tüylenme ve sivilce gibi birçok şikayete de neden olur. Bu kistlerin yumurtlama düzenini bozması, çocuk sahibi olamama sorununu da beraberinde getirebilir. Dış görünüşü bozarak yaşam standartlarını ve dış görünümü olumsuz etkileyen bu hastalık, psikolojik sorunlara da yol açar. Hem sorunun kendisi hem de neden olduğu psikolojik kaygılar için mutlaka uzman desteği alınması gerekir. Eğer polikistik sendromu uzun süre boyunca tedavi edilmezse karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon, kısırlık, depresyon, hipertansiyon ve uyku apnesi gibi önemli pek çok daha soruna neden olabilir.
Polikistik over sendromunun belirtileri nelerdir?
İlk evrede çoğunlukla belirti vermeyen, zaman geçtikçe çeşitli semptomlarla kendini gösteren bu rahatsızlığın belirtileri kişiye bağlı değişiyor olsa da başlıca belirtiler şöyle sıralanabilir:
- Adet düzensizliği
- Vücudun çeşitli bölgelerinde tüylenme
- 2 adet döngüsü arasında meydana gelen kanamalar
- Kilo alma
- Çocuk sahibi olamama
- Yüz ve sırtta oluşan sivilceler
- Seste kalınlaşma
- Göğüs bölgesinde hassasiyet, büyüme ve küçülme
- Saç dökülmesi
- Ciltte lekelenme
Bu belirtiler polikistik over sendromunun en sık gözlemlenen belirtileridir. En yaygın semptom ise adet düzensizliğidir. Özellikle 13-19 yaş arası genç kızlarda ilk adet itibariyle birkaç döngüden sonra adet olamama, aşırı tüylenme ve sivilcelenme şeklinde kendini gösterir. Fakat, ilerleyen zamanlarda da ortaya çıkabilir.
Polistik over sendromunun tanısı nasıl konur?
Klinik bulgular, radyografik incelemeler ve hastanın hikayesi değerlendirildikten sonra tanı konmaktadır. Pelvik ya da vajinal US eşliğinde yumurtalıklar ve rahim detaylı bir taramadan geçirilir. Adetin 3. gününde yapılan kan testleri ile hormon seviyeleri ölçülür ve bu testler tanının konmasını kesinleştirir. Bu hastalığa sahip kişilerde özellikle yumurtlama döngüsünü düzenleyen FSH ve LH hormon seviyelerin olması gerekenin dışında olduğu, östrojen hormonunun düşük, erkeklik hormonunun normal seviyeden daha yüksek olduğu gözlemlenir. Yumurtlamayı sağlayan hormon değerinin, yumurtayı büyüten hormon seviyesine oranının 3 ve üstünde olduğu hallerde de hastada polikistik over sendromu olduğu söylenebilir. Tanı ve takipte US oldukça önemlidir.
Polikistik over sendromunun tedavisi nasıl yapılır?
Polikistik over sendromunda tedavi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanı ile Kadın Hastalıkları ve Doğum doktoru tarafından kişiye özgü şekilde planlanmaktadır. Öncelikli olarak kan dolaşımında normalin üstünde seyreden erkeklik hormonu değerinin düşürülmesine yönelik antiandrojen ilaç tedavisinden faydalanılabilir. Beslenme ve Diyet uzmanı tarafından hazırlanacak polikistik over sendromu diyeti ile kişinin ideal kilosuna düşmesi de sağlanarak insülin direnci azaltılır. Bu, hastalığın gidişatını iyileştirmede en önemli aşamalardan bir tanesidir.
Adet döngüsünün düzeni ve hastalığın neden olduğu tüylenme ve akne sorunları için doğum kontrol hapları reçete edilmektedir. Bu tedavi, ayrıca rahmin iç tabakası olan endometriumun kalınlaşmasına ve bu yüzden gelişebilecek farklı diğer hastalıkların engellenmesine de yardımcı olur. Saç dökülmesi ve bununla ilişkili şikayetler için ise gerekli görülmesi durumunda vitamin ve mineral takviyeleri verilebilir.
Benzer Yazılar
Doğum, kadın bedenindeki doğal bir süreç olmakla birlikte, her kadının doğumu benzersiz ve özel bir olaydır.
Bazı durumlarda kadınlar hamile olmamalarına rağmen kendilerini hamile gibi hissetmektedir. Bu durumda gebelik belirtileri aynı şekilde yaşanmaktadır. Çok ilginç bir hastalık olan yalancı gebelik yaşayanlar gebelik belirtilerini aynı şekilde hissetmektedir.
Doğuma Hazırlık: Yeni Annelerin Mutlaka Bilmesi Gerekenler
Sütüm gelmiyor endişesiyle hemen mamaya başlamak doğru değil.
Pelvik Konjesyon Sendromu, 30-50 yaş arası kadınlarda rastlanan, pelvik bölgesinde kronik bir ağrı ile seyreden, yumurtalık etrafı ve rahim çevresindeki toplardamarların içinde kan birikmesi ile damar genişlemesine neden olan bir hastalıktır.
Miyom, kadınlarda sıkça karşılaşılan iyi huylu tümörlere verilen isimdir. Genellikle 30-40 yaş arasındaki kadınların yaklaşık %25-%50’sinde görülür. En önemli risk faktörleri; hiç doğum yapmamış olmak, genetik faktörler, obezite ve siyah ırktır.
Gebelik kolestazı, çok sık görülmemek ile birlikte anne adaylarında yaygın kaşıntı şikayetiyle ortaya çıkmaktadır.
Jinekolojik Kanserler Tedavi Edilmezse Risklere Yol Açabilir
Yaz aylarında hamilelerde; sıcak basmaları, alerjik problemler, bulantı ve kusmalarda artış, halsizlik, uykusuzluk, nefes darlığı gibi problemler artar.