Mide Ameliyatları
Tüp Mide Ameliyatı Nedir?
Şişmanlığın cerrahi tedavisinde iki yol ile kilo kaybı sağlanır. Birincisi yenilen yemek miktarını azaltmak için mide hacmi küçültülür. İkincisi gıda emilimini azaltmak için değişik uzunluklarda ince bağırsak devre dışı bırakılır. Tüp mide ameliyatı, midenin uzunlamasına kesilerek bir kısmının çıkartıldığı, mide hacmini küçültücü işlemdir.
Tüp Mide ameliyatı Hangi Hastalara Uygulanabilir? |
Obezite nedeniyle tedavi olması gereken bütün hastalara uygulanabilir.
Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir? |
Tüp mide ameliyatında çıkartılan mide kısmındaki dikiş hattından % 1'den az risk ile küçük kaçaklar olabilmektedir. Kaçakların da birçoğu fark edilmeden iyileşmektedir. Bazen bu kaçaklara bağlı olarak küçük apseler gelişebilir. Bu durumlarda da apsenin dışarıdan boşaltılması ve uygun antibiyotik tedavi ile sorun çözülmektedir. Nadir durumlarda tekrar ameliyat ile uygun tedavinin yapılması gerekebilmektedir.
Şişmanlığın vücuda getirdiği ağırlık nedeniyle ortaya çıkan, obezlerin tüm ameliyat çeşitlerinde görülebilecek riskleridir. Bunlar; solunum sistemi yetmezlikleri, atelektazi, pıhtı tıkaçları gibi. Obezite bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olmaktadır. Bu da biraz daha uzun ve zor iyileşmesine neden olabilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Uygulanır?
Bütün mide küçültme ve şeker hastalığı için yapılan ameliyatlar gibi tüp mide ameliyatı da, kapalı yöntem ile uygulanmaktadır. Laparoskopik yöntemde karında açılan bir cm ve yarım cm lik küçük delikler ile ameliyat yapılır. Midenin kesilmesi ve dikilmesi işlemi tek kullanımlık aletlerle gerçekleştirilir. Ameliyattan sonra iki gün su içirilmelidir. Üçüncü gün birçok hastanın bağırsak hareketleri normale dönmekte ve sıvı gıdaları başlanmaktadır. Ameliyat Olmuş Kişiler;
|
Benzer Yazılar
7 Yıldır Görmediği Babası Böbreği İle Kızına Umut Oldu!
Kişiler kan tahlili yaptırdıklarında, zaman zaman kreatinin kelimesini görmektedirler. Bu kan testi sonuçlarından, kişinin sahip olduğu kas miktarını ve böbreklerinin sağlıklı olup olmadığı öğrenilebilmektedir. Kreatinin seviyesine kan testlerinin haricinde idrar numuneleri ile de bakılabilmektedir.
İdrardan kan gelmesi olarak bilinen hematüri, pek çok nedenden kaynaklanıyor olabilir. Çok ciddi sorunların işaretçisi olabileceğinden dolayı bir kez görülmesi durumunda bile uzman hekime başvurulmalıdır.
Vücudun; çiğneme, sindirim, emilim ve boşaltım görevlerinin yapıldığı ve ağızdan anüse kadar kapsadığı bölüme gastrointestinal sistem cerrahisi adı verilmektedir.
Organ bağışındaki istatistikler, ülkemizde ve dünya genelinde oldukça yetersizdir.
Meme kanserine yakalanan kadınların büyük bir çoğunluğu; ne yazık ki tedavide, kadın kimliğinin getirdiği önemli ögelerden olan memelerini veya bir bölümünü kaybedebilmekteydi. Ancak günümüzün ilerleyen tıbbı ve teknolojileri sayesinde “meme onarım cerrahisiyle” meme kaybı yaşanmadan da meme kanseri tedavi edilebiliyor!
Omuz rahatsızlıkları kendisini omuz ağrıları ile belli eder.
İnsan vücudu için hayati öneme sahip olan tiroid hormanlarının az ya da çok salgılanması pek çok ciddi sağlık sorununa neden olabilmektedir.
Kıl kökü iltihabı; foliküler ünite olarak adlandırdığımız kıl ve yağ bezlerinden oluşan ünitenin; bakteri, mantar, parazit ya da virüs gibi birtakım etkenler ile enfekte olması anlamına gelir.